VELİD EBÜZZİYA
NESLİHAN KILIÇ
Türk basınının önemli simalarından olan Velid Ebüzziya, 1882 yılında İstanbul’da doğmuştur. Babası gazeteci-yazar Ebüzziya Mehmet Tevfik Bey’dir. Galatasaray Lisesi’nde başladığı eğitimini Saint-Benoit Lisesi’nde tamamlamıştır. 1900’de Konya’ya sürgün edilen babası, II. Meşrutiyet’in ilanıyla çıkarılan umumî aftan yararlanmış ve 1908’de İstanbul’a dönmüştür. Ebüzziya Mehmet Tevfik Bey oğulları Talha ve Velid Bey ile birlikte Ebüzziya Matbaası’nı yeniden faaliyete geçirmiş ve gazetecilik mesleğine ailecek devam etmişlerdir.
Velid Bey bir süreliğine eğitim amacıyla Paris’e gitmiş, dönüşünde babasının çıkardığı Yeni Tasvîr-i Efkâr’da çalışmaya başlamıştır. Velid Bey’in bu dönemdeki gazeteye katkısı, yazılarından ziyade teknik konular üzerinedir. Mehmet Tevfik Bey, sürgünde iken kullanmaya başladığı “Ebüzziya” ismini hayatının sonuna kadar muhafaza etmiştir. Velid Bey de ilk yazısını babasına hürmeten “Ebüzziyazâde” imzasıyla yayınlamış ve o da babası gibi hayatının sonuna kadar bu ismi kullanmıştır.
Babasının 1913’te vefatından sonra ağabeyi Talha Ebüzziya ile Tasvir-i Efkâr’ın sorumluluğunu devralmış, Talha Bey idarî işleri, Velid Bey de yazı işlerini yürütmüşlerdir. Bu yıllarda gazetenin başyazarı sıkı bir İttihatçı olan Yunus Nadi’dir. Ancak babalarının aksine iki kardeşin İttihat ve Terakki hareketine mesafeli duruşları Yunus Nadi’nin Tasvir-i Efkâr’dan ayrılmasıyla sonuçlanmıştır. Bu dönemde birbiri ardına değişen hükûmetler, ilan edilen sıkıyönetimler, ekonomik darboğaz, İttihat ve Terakki Fırkası ile Hürriyet ve İtilaf Fırkası arasındaki çekişmeler, yeni patlak veren I. Dünya Savaşı ve uygulanmaya başlanan ağır sansür, gazeteciliği çok güç ve tehlikeli bir meslek haline hale getirmiştir. Böylesi zor bir dönemde baba yadigârı Tasvir-i Efkâr defalarca kapatılmıştır. Ancak iki kardeş o dönemde gazete sahiplerinin başvurduğu bir tedbirle ellerinde bulundurdukları yedek imtiyazlarla her defasında kapanan gazetenin adını değiştirerek yayın hayatına devam etmiştir. Bu süre zarfında gazete Yeni Tasvir-i Efkâr, Tasvir-i Efkâr, Tasfîr-i Efkâr, Tesvir-i Efkâr, Tefsir-i Efkâr, İntihâb-ı Efkâr ve Tevhid-i Efkâr gibi isimler altında yayınlanmıştır.
Velid Bey, 29 Mayıs 1919 tarihinde Matbuat Cemiyeti Başkanlığına seçilmiştir. Bu arada İstanbul işgal edilmiş, ülkenin dört bir tarafında Milli Mücadele hareketleri başlamıştır. Velid Bey’in Matbuat Cemiyeti başkanlığı, Milli Mücadele’ye verilen destekle oldukça aktif bir şekilde geçmiştir. Milli Mücadele’ye önderlik eden Mustafa Kemal Paşa, Anadolu halkının yapılan faaliyetlerden haberdar olmasını istemiş ve bu amaçla İstanbul basınının bir köprü görevi görmesini arzu etmiştir. Mustafa Kemal Paşa, Matbuat Cemiyeti Başkanı Velid Bey’e bir telgraf çekerek bu arzusunu dile getirmiş, Velid Bey de çektiği cevabî telgrafta Cemiyet olarak Mustafa Kemal Paşa’nın emir ve istekleri doğrultusunda hareket edeceklerini bildirmiştir. Mustafa Kemal Paşa ile mülakat yapılarak Tasvir-i Efkâr’da yayınlanmış; bu mülakat, başta İstanbul halkı olmak üzere Anadolu’nun Milli Mücadele’yi tanımasına ve desteklemesine imkân sağlamıştır.
16 Mart 1920’de İngilizler işgal altındaki İstanbul’da Şehzadebaşı Karakolu’nu basarak silahsız askerlerimizi şehit etmişlerdir. Bu menfur olaya ait ilk fotoğraflar Tasvir-i Efkâr gazetesinin fotoğrafçısı tarafından çekilmiş, fotoğrafların el altından Anadolu’ya dağıtılmasıyla yurt sathında ciddi bir infial meydana gelmiş, bu durum Milli Mücadele’nin taraftar kazanmasında oldukça etkili olmuştur.
27 Mart 1920 tarihinde Velid Bey Matbuat Cemiyeti Başkanı sıfatıyla Malta’ya sürgün edilmiştir. Sürgün sırasında ağabeyi Talha Bey verem hastalığına yakalanmış, bu arada Tasvir-i Efkâr’ın yayın faaliyeti de sona ermiştir. 1921 yılının ilk aylarında Malta’dan dönen Velid Bey, yeniden gazete çıkarma girişimlerinde bulunmuş ve 2 Haziran 1921 tarihinde Tevhid-i Efkâr isimli gazete yayın hayatına başlamıştır. 23 Aralık 1921’de İsviçre’nin Lugano şehrinde verem tedavisi gören ağabeyi Talha Bey’i kaybetmiştir.
Velid Bey, Aralık 1921 tarihinde ülkenin düşman işgalinden kurtarılması amacıyla kurulan örgütlerden biri olan M.M. (Müstahberât-ı Mahsusa) Grubu’na katılmış ve İstanbul’dan Anadolu’ya cephane naklinde büyük fedakârlıklar göstermiştir. Nitekim Velid Ebüzziya bu çabalarından dolayı İstiklal Madalyasıyla taltif edilen tek Türk gazetecimizdir.
4 Mart 1925 tarihli Takrir-i Sükûn Kanunuyla pek çok gazete kapatılmış, kapatılan gazetelerden biri de Tevhid-i Efkâr olmuştur. Şeyh Said isyanıyla ilgili olarak dönemin pek çok aydını İstiklal Mahkemesi’nde yargılanmış, bu isimler arasında Velid Bey de yer almış ancak hakkındaki bütün suçlamalardan beraat etmiştir. Gazetesinin kapatılmasından sonra aktif gazeteciliğe son veren Velid Bey 12 Ocak 1945 tarihinde İstanbul’da vefat etmiştir.
Basın tarihimizin mümtaz simalarından olan Velid Bey’in şüphesiz en önemli yönlerinden biri de ulusal direniş mücadelesinde üstlendiği eşsiz hizmetleridir. Osmanlı son dönem hükûmetlerinin ve işgal kuvvetlerinin yoğun sansürünün bulunduğu bir zamanda, gazetesinde Milli Mücadele’nin İstanbul ve Anadolu halkına tanıtılabilmesi için yapmış olduğu yayınlar Velid Bey’in Milli Mücadele’ye katkılarını göstermesi açısından önemlidir. Nitekim vefatından sonra hakkında kaleme alınan yazıların ortak noktası Velid Bey’in, kamuoyunu Milli Mücadele’ye hazırlayan bir gazeteci olduğu şeklindedir.
Çanakkale Savaşları’nda Velid Ebüzziya ve Gazetesi Tasvir-i Efkâr
Tasvir-i Efkâr’da Çanakkale Muharebelerinin ele alınması üç ana başlık altında incelenebilir: Bunlardan birincisi “Tebliğ-i Resmi” başlığıyla dönemin süreli yayınlarında yer alan ve kamuoyunu bilgilendirmeye yönelik Osmanlı Devleti’nin hazırladığı resmi duyurulardır. İkincisi, Milli Ajans tarafından basına servis edilen haberlerden oluşmaktadır. Bu da aynı şekilde genellikle bütün gazetelerde ortak olarak yayınlanan haberlerdir. Üçüncüsü ise başta Velid Bey olmak üzere gazete muhabirlerinin cepheden gönderdikleri haberlerdir.
Devlet Arşivlerinde yer alan bilgiye göre Velid Ebüzziya ve Tasvir-i Efkâr muhabiri Kalcızâde Mehmet Agâh Efendi, Çanakkale Muharebelerini yerinde izlemek üzere savaş muhabiri olarak cepheye gitme talebinde bulunmuştur. Bu talep, Karargâh-ı Umumi İkinci Erkân-ı Harbiye Reisliği tarafından 26 Şubat 1330 (11 Mart 1915 M) tarihli belgeyle uygun görülmüştür. İlgili belgelerde şahısların adli sicil kaydı, fotoğrafı, boyu, ten rengi gibi kendisini tanıtıcı bilgiler yer almakta ayrıca savaş muhabirlerinin cephe koşullarında uyması gereken kurallara dair talimatnameye uygun hareket edeceklerine dair bir taahhütname bulunmaktadır.
Velid Bey, havacılığın önemine inanan ve havacılığa merak salan bir gazetecimizdir. Tasvir-i Efkâr gazetesinde Osman Vehbi müstear ismiyle yayınlamış olduğu tefrikaları, Tayyarecilik isimli kitabında toplamıştır. Velid Bey’in havacılığa olan ilgisi sadece yazılarıyla sınırlı kalmamış, kendisi de bizzat uçuşlara katılmıştır. 1913 yılında dönemin meşhur hava pilotları Fethi ve Nuri Beylerle İstanbul semalarında bir uçuş yapmış olan Velid Bey, Lozan Konferansı’nı takip etmek için gittiği Lozan’da da Leman Gölü üzerinde yapılan bir uçuşa katılmıştır. Dolayısıyla Velid Bey uçağa yabancı bir kişi değildir. Bu özelliği Çanakkale’deki savaş muhabirliği sırasında da kendisini göstermiştir. Velid Bey Çanakkale’ye savaş muhabiri olarak gittiğinde uçaktan o günün yerleşik gazetecilik pratiklerine göre sıra dışı olarak niteleyebileceğimiz işler yapmıştır. Bin metre irtifadan Seddülbahir köyünün, bin beş yüz metreden Arıburnu’nun ve cepheden Galata Tayyare Karargâhının fotoğraflarını çekmiştir. Velid Bey’in çektiği bu fotoğraflar, düşman mevzilerinin durumu ve cephe gerisindeki yığınaklar hakkında Osmanlı ordusu için istihbârî bilgi olmuş ve Türk ordusu bu bilgiyi kayda geçirmiştir.
Velid Bey ile birlikte cepheye giden diğer bir Tasvir-i Efkâr muhabiri Kalcızade Mehmet Agâh Efendi, cepheden gazeteye savaşla ilgili olarak telgraf ve mektuplar göndermiştir. Gönderilen telgraflar bir iki satırlık oldukça kısa bilgiler ihtiva etmektedir. Örneğin; 18 Nisan 1915 tarihli gazetenin ikinci sayfasında “Muhabirimizin Telgrafnameleri” başlığıyla Agâh Efendi’nin gönderdiği telgraf “Batırılan Düşman Tahtalbahri Hakkında” başlığıyla haberleştirilmiştir. Haberde batırılan düşman denizaltısının detayına yer verilmiştir.
Agâh Efendi’nin cepheden göndermiş olduğu haberler bazen “telgraf” adı altında olmaksızın da yayınlanmıştır. Örneğin; 16 Nisan 1915 tarihli gazetede “Çanakkale’de” başlığıyla ve muhabir-i mahsusamızdan notuyla yayınlanan haberde; “Düşmanın iki torpidosu Boğaz medhaline takarrübe teşebbüs etmişlerse de bataryalarımızın ateşine maruz kalarak firar eylemişlerdir. Öğleden sonra müşahede edilen iki düşman tayyaresine bataryalarımızdan ateş açıldığı gibi tayyarelerimiz tarafından takip olunarak firara mecbur edilmişlerdir. Agâh” imzalı habere yer verilmiştir.
Agâh Efendi’nin cepheden gönderdiği mektuplar ise “Çanakkale Mektupları” başlığı altında ve sıra numarasıyla yayınlanmıştır. İçeriği oldukça geniş olan bu mektuplar okuyucuya, savaş meydanında olan hadiseleri adeta bir film gibi aktarmaktadır. Buna göre 26 Şubat 1330 (Miladi: 11 Mart 1915) tarihli izin belgesiyle cepheye giden Agâh Bey, ilk mektubunu 5 Mart 1331 (Miladi: 18 Mart 1915) tarihinde kaleme almış, bu mektup da 18 Mart 1331 (Miladi: 31 Mart 1915) tarihli gazetede yayınlanmıştır. Bu arada şunu da özellikle belirtmekte fayda vardır; Tasvir-i Efkâr gazetesinde cepheden gönderilen çeşitli mektuplar yayınlanmıştır. Örneğin; 25 Haziran 1915 tarihli gazetede Gelibolu ordugâhından gönderilen hususi bir mektup yayınlanmıştır. Ancak mektubun altında Agâh Bey’in ismi bulunmadığından çalışmamızda dikkate alınmamıştır. Çalışmamızda sadece Velid Bey ile cepheye giden Agâh Bey’in cephe izlenimlerini içeren ve kendi ismini taşıyan mektuplarına yer verilmiştir. Nitekim aşağıdaki tabloda, Agâh Bey’in cephe izlenimlerini içeren mektupların tarih ve sıra numarasına yer verilmiştir.
Tablo 1. Tasvir-i Efkâr’da Çanakkale Mektupları
Numara |
Mektup Tarihi | Yayın Tarihi (Miladi) | Yayın Tarihi (Rumi) | Gazete Numarası |
1. Mektup |
5 Mart 1331 | 31 Mart 1915 | 18 Mart 1331 |
1396 |
2. Mektup |
6 Mart 1331 | 2 Nisan 1915 | 20 Mart 1331 |
1398 |
3. Mektup |
6 Mart 1331 | 6 Nisan 1915 | 24 Mart 1331 |
1402 |
4. Mektup |
19 Mart 1331 | 12 Nisan 1915 | 30 Mart 1330 |
1408 |
5. Mektup |
20 Mart 1331 | 13 Nisan 1915 | 31 Mart 1331 | 1409 |
6. Mektup |
4 Nisan 1331 | 22 Nisan 1915 | 9 Nisan 1331 |
1418 |
7. Mektup | 27 Nisan 1331 | 24 Nisan 1915 | 11 Nisan 1331 |
1420 |
8. Mektup |
22 Mart 1331 | 3 Mayıs 1915 | 20 Nisan 1331 |
1429 |
9. Mektup | 6 Nisan 1331 | 8 Mayıs 1915 | 25 Nisan 1331 |
1434 |
10. Mektup | 20 Nisan 1331 | 20 Mayıs 1915 | 7 Mayıs 1331 |
1446 |
Mektupların içeriği doğal olarak savaşın gidişatı üzerinedir. Bu yönüyle mektuplar, savaşın seyri hakkında çok önemli bilgiler içermektedir. Mektuplarda dikkat çeken bir özellik olarak anlatının tek taraflı olması ve sürekli bir galibiyet havasının estirilmesi dikkati çekmektedir. Türk milletinin dünyaya unutulmaz bir ders verdiği ve “Çanakkale Geçilmez” cümlesini akıllara nakşettiği Çanakkale Zaferi, dünya savaş tarihinin en önemli başarılarından olmakla birlikte, anlatının tek taraflı olması muhtemelen gazetenin bir yayın politikası olarak kamuoyunun zafere olan inancını perçinlemeye yöneliktir.
Velid Bey’in sahibi olduğu Tasvir-i Efkâr gazetesinin Çanakkale Muharebelerine dair yayın politikası bir bütün olarak değerlendirildiğinde şunları ifade etmek mümkündür:
Milli Mücadele’de yapmış olduğu eşsiz hizmetleriyle İstiklal Madalyasıyla taltif edilen ilk ve tek gazeteci olan Velid Ebüzziya, Çanakkale Muharebelerinde de vatanperver bir çizgi takip etmiştir. Savaşın başladığı ilk günden itibaren gazetenin neredeyse bütün sayılarında savaşla ilgili geniş ve doyurucu bilgileri okurlara sunmuştur. Dönemin gazeteleri genellikle 4 veya 6 sayfa şeklinde sınırlı sayfa sayısına sahip olduklarından önemli haberlere ilk sayfalarında yer verip diğer sayfalarda ise genellikle ilk sayfalardaki içerikten bağımsız haberleri yayınlarken Tasvir-i Efkâr, Çanakkale Muharebeleri ile ilgili haberlere neredeyse gazetenin tamamında yer vermiştir. Ayrıca bir yayın politikası olarak bu haberler, toplumun zafere olan inancını kuvvetlendirici bir dille sunulmuştur.
Tasvir-i Efkâr, teknik açıdan dönemin gazeteleriyle karşılaştırıldığında oldukça modern bir görünüme sahiptir. Haberlerin sunumunda kroki, harita, kabartma harita, resim, fotoğraf ve illüstrasyon gibi görsel öğeleri en yoğun şekilde kullanan gazetedir. Tasvir-i Efkâr bu özelliğini Çanakkale Muharebeleri ile ilgili haberlerde de kullanmış ve haberleri okura bu görsel öğeler eşliğinde sunmuştur. Örneğin 29 Nisan 1915 tarihli gazetede Çanakkale’de düşmanın 5 Mart’ta karada, 14 Nisan’da ise denizde mağlup edildiği haberi kabartma harita ile birlikte okura sunulmuştur.
Kaynakça
Devlet Arşivleri DH.EUM.VRK / 25-27.
Devlet Arşivleri DH.EUM.VRK / 25-5.
İSAM ZE (İslam Araştırmaları Merkezi Ziyad Ebüzziya Evrakı) 361. Hasan Refik Ertuğ, Kamuoyunu Milli Mücadele İçin Hazırlayan Gazeteci.
IRCICA (İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi) Merkez Kütüphane FVE.00.00.30.
IRCICA Merkez Kütüphane FVE.00.00.27.
Belen, Fahri. Türk Kurtuluş Savaşı. İstanbul: Yeditepe Yayınevi, 2014.
Güz, Nurettin. Türkiye’de Basın İktidar İlişkileri (1920-1927). 2. Baskı, Ankara: Turhan Kitapevi, 2008.
Karataş, Eda ve Cumalı, Didem İlkem. Türk Savaş Muhabirlerinin Kaleminden Çanakkale Savaşları. İstanbul: Çanakkale Savaşları Enstitüsü Yayınları, 2021.
Kılıç, Neslihan. İstiklal Madalyalı Muhalif Bir Gazeteci Velid Ebüzziya. Ankara: Çolpan Kitap, 2021.
Kılıç, Neslihan. Türk Basın Tarihinde Gazetelerin İsim Değiştirmeleri. Halkbilimi Bağlamında Medya ve İletişim III, Ed. Samet Kılıç. Konya: Eğitim Yayınevi, 2021, 95-129.
Koçu, Reşat Ekrem. “Ebüzziya Velid”. İstanbul Ansiklopedisi, C.9 (132). İstanbul: Yaylacılık Matbaası, 1967.
Sürmeli, Serpil. “Şehzadebaşı Karakolu Baskını ve Olay Mahalline Giren İlk Gazete Tevhid-i Efkâr”. Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, 2010, Sayı: 45; 103-116.
Şimşir, Bilal. Malta Sürgünleri. Ankara: Bilgi Yayınevi, 2009.
Batırılan Düşman Tahtalbahri Hakkında. Tasvir-i Efkâr. Numara: 1414, (18 Nisan 1915), s. 2.
İstiklâl Mahkemesinden Sonra İstiklâl Madalyası. Tevhid-i Efkâr. Numara: 3991-963, ( 27 Şubat 1924), s. 1-2.
Lozan Âfakında Tayyare ile Bir Cevelân. Tevhid-i Efkar. Numara: 3773-745, (6 Temmuz 1923), s. 1-2.
Matbûât Kongresinin Dünkü İçtimaı. Tasvir-i Efkâr. Numara: 2740, (30 Mayıs 1919), s. 1.
Atıf
Kılıç, Neslihan. “Velid Ebüzziya”, Çanakkale Savaşları Ansiklopedisi, Ed. Murat Karataş, İstanbul: Çanakkale Savaşları Enstitüsü Yayını (ISBN: 978-605-80897-7-8), 2023.
Neslihan Kılıç, “Velid Ebüzziya”, Çanakkale Savaşları Ansiklopedisi, Ed. Murat Karataş, Çanakkale Savaşları Enstitüsü Yayını (ISBN: 978-605-80897-7-8), İstanbul 2023.
• Maddenin Dijital Nüshasını pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
DOI: https://doi.org/10.5281/zenodo.13750277