İZZETTİN ÇALIŞLAR
İzzeddin ÇALIŞLAR
İzzettin (Çalışlar), Mütevellizade Ataullah ile Esma’nın altıncı ve en küçük çocuğu olarak Yanya’da dünyaya gelmiştir. Ailesi Yanya’nın 1431 yılında Karaca Paşa tarafından teslim alınmasından sonra Sultan II. Murat’ın şehre Müslüman nüfus yerleştirilmesi kararı ardından Çorum’dan göçmüştür. Soyağacındaki ilk isim Mestan Çelebi adıyla tanınan Hayrettin’in torunu Şeyh Ahmet’in beş çocuğundan Müftü Ataullah’ın altıncı kuşağı olan İzzettin (Çalışlar), Yanya Mektebi İdadii Mülkiyesi’nde okuduktan sonra, tıp öğrenimi amacıyla İstanbul’a gelmiş fakat tıbbiye sınavlarını kaçırdığı için Fatih Askerî Rüştiyesi’ne girmiştir. 1901’de girdiği Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn’dan 1903’te mezun olmuş ve aynı yıl Erkân-ı Harbiye Mektebi’ne başlamıştır. 1906’da topçu sınıfı ikincisi olarak eğitimini tamamlamış ve kurmay yüzbaşı rütbesiyle ordu hizmetine girmiştir.
İlk görevleri 17’nci Seyyar Jandarma Alayı 1’inci Batarya Komutanlığı ve 21’inci Alay 1’inci Tabur komutan vekilliği görevi yapmıştır. 1909 yılında Hareket Ordusu olarak tanınan, 3’üncü Ordu Karargâhı’nda, 1’inci Mürettep Tümen Kurmay Başkanlığına sonra da sırasıyla, 3’üncü Ordu 21’inci Alay’da, Üsküp 5’inci Kolordu’da tabur ve tümen komutanlıklarında bulunmuştur. Balkan Savaşı için seferberlik ilan edildiğinde Ustrumca’daki 15’inci Nizamiye Tümeni’nde kolordunun talim ve terbiyesinden sorumlu olmuştur.
11 Eylül 1912’de Yanyalı Rodan ailesinden Kevser’le evlenmiştir. Balkan Savaşları süresince Fatih Redif Tümeni, 14’üncü Nizamiye Tümeni kurmaylıkları yapmış ve 7 Kasım 1913’te kıdemli yüzbaşılığa yükselerek, 5’inci Kolordu ile muharebelere katılmıştır. Pirlepe ve Manastır muharebelerindeki yenilgiler sonrasında birliğiyle Arnavutluk’a çekilmiş ve deniz yoluyla İstanbul’a dönüp Genelkurmay 3’üncü Şube’de göreve başlamıştır. Bu sırada Edirne, Bulgarlar tarafından kuşatılmıştır. 22 Temmuz 1913’te Edirne’nin kurtuluşunu takiben, bu harekâta katılmış olan Fatih Redif Tümeni kurmayları arasına girmiş ve Edirne Kalesi Komutanlığında görev almıştır. Ardından 1 Eylül 1913’te Yozgat Redif Tümeni’ne, 20 Aralık 1913’te Nizamiye Tümeni’ne, 4 Mart 1914’te de Genelkurmay 3’üncü Şube’ye atanmıştır.
Bu dönemde Ceride-i Askeriye’de yayımlanan makaleler yazmaya ve 5’inci Ordu Komutanı Liman von Sanders’le birlikte çalışmaya başlamıştır. İttifak Devletleri’nin oluşması üzerine genel seferberlik ilan edildiğinde, Genel Karargâh Harekât Şubesi’nde bulunmaktaydı. Mustafa Kemal, Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale Cephesi’ne geldiğinde, Binbaşı İzzettin’i 19’uncu Tümen Kurmay Başkanı olarak Maydos’daki (Eceabat) karargâhına çağırmıştır. İzzettin Bey’in Mustafa Kemal ile tanışıklıkları Harbiye yıllarına dayanıyordu. 1909’da 3’üncü Ordu görevinde, 1910’da Selanik’te düzenlenen Erkanı Harbiye seyahatinde birlikte yer almışlardı. Kazım Özalp’ın aktardığına göre Mustafa Kemal 31 Mart Olayı sonrasında Selanik’teki bir sohbette, ileride kuracakları devletin genelkurmay başkanı olarak onu uygun gördüğünü söylemiştir.
20 Mart 1915 günü Çanakkale Cephesi’ne katıldığında İtilaf Donanması’nın taarruzu püskürtülmüştür. İtilaf Kuvvetleri’nin çıkarma hazırlıkları üzerine Enver Paşa, Çanakkale’deki kuvvetleri yeniden düzenlemek için 24 Mart’ta Mareşal Liman von Sanders’i yeni kurulan 5’inci Ordu’nun kumandasına getirmiştir. Esat (Bülkat) Paşa kumandasındaki 3’üncü Kolordu’ya bağlı olan 19’uncu Tümen de diğer kuvvetlerle birlikte kara çıkarmasına karşı hazırlanmaya başlamıştır. 19’uncu Tümen Kurmay Başkanı Binbaşı İzzettin, teftiş, talim ve tatbikatlarla uğraşırken Kilitbahir, Kirte, Kabatepe, Maltepe ve Anafartalar başta olmak üzere birçok mevzide gözlem yaparak 1 Nisan’dan itibaren teknik raporlarını yazmaya başlamıştır. Ay sonuna doğru 19’uncu Tümen’in konumu genel ihtiyat olarak Eceabat’ın kuzeyi, Maltepe, Bigalı, Yalova ve Bigalı Kışlası çevresinde konuşlanmıştır. Tümen Karargâhı ise Bigalı Köyü civarında yer almıştır. Tümen; Saros, Anadolu yakası ve Yarımada’nın güneyi olarak üç ayrı bölgeye yönelik farklı görevler üstlenmiştir. Kabatepe ile Arıburnu’na çok yakın mesafede olması sebebiyle bölgedeki gelişmelere karşı her an harekete geçebilecekti.
25 Nisan sabahı Korgeneral Birdwood kumandasındaki ANZAC kuvvetleri, Arıburnu kıyılarına çıkarma yapmaya başlamıştır. Mareşal Von Sanders’in 19’uncu Tümen’i kullanması için Esat Paşa’yı yetkilendirmesi üzerine Yarbay Mustafa Kemal’in beklediği muharebe alanına gitme emri çıkmış ve Binbaşı İzzettin Bey harekât emirlerini kıtalara göndermiştir. Conkbayırı’ndaki ilk taarruzun püskürtülmesi de aynı gün olmuştur. İki alayın muharebeye hazırlandığı sırada Ordu Komutanı Mareşal Von Sanders’in 19’uncu Tümen Kurmay Başkanlığı’na Binbaşı Raymond’u ataması üzerine Mustafa Kemal bu değişikliği kabul etmeyip Binbaşı İzzettin’le çalışmaya devam etmiştir. Tümenin nisan ayı boyunca üstlendiği görevler sonucunda Yarbay Mustafa Kemal, gümüş imtiyaz harp madalyasıyla taltif edilmiştir. O da alay komutanlarıyla birlikte Kurmay Başkanı Binbaşı İzzettin’i nişanla kutlamıştır. Ayın son günü ve mayıs başında süren taarruz ve karşı taarruzlar sonrasında Esat Paşa, cephedeki başarılarından dolayı Mustafa Kemal Bey’e Altın Liyakat Muharebe Madalyası, Binbaşı İzzettin’e de Gümüş Muharebe İmtiyaz Madalyası vermiştir.
18 Mayıs’ta Mustafa Kemal ile avcı siperlerini inceleyen Binbaşı İzzettin, diğer komutanların aksine görüş bildirerek ertesi gün için planlanan taarruzu ertelemeye gerek görmemiştir. Taarruz sırasında sol elinden yaralandıysa da görevi başından ayrılmamıştır. 20 Mayıs’ta İtilaf Kuvvetleri muharebe meydanındaki ölü ve yaralılarla ilgilenmek için geçici ateşkes çağrısı yapmıştır. Arıburnu’ndaki İngiliz karargâhında yapılan görüşmeler sonrasında Binbaşı İzzettin’in birinci kurmay başkan sıfatıyla mütareke komisyonunda hakem olarak bulunması kararlaştırılmış ve Osmanlı heyetinin başkanı yapılmıştır.
Haziran başında Mustafa Kemal albaylığa yükselmiş ve yeniden düzenlenen cephe yönetiminde kurmay başkanına etkin bir görev verilmesi için bir taltif yazısı yazmıştır. Temmuz ayında iki yıl terfi zammı almasına rağmen rütbesi değişmeyen Binbaşı İzzettin, savaşın sonunu getirecek muharebeler döneminde de önemli görevler almıştır. Conkbayırı ve Şahinsırt gözlemleriyle cephane sevkiyatının düzenlenmesi bunların başında geliyordu. 8 Ağustos günü Conkbayırı’ndaki durumun ciddileşmesi üzerine yeni önlemler alınarak Albay Mustafa Kemal yönetiminde Anafartalar Grup Komutanlığı kurulmuştur. Mustafa Kemal genişleyen yetki ve sorumluluk alanında kurmay başkanı olarak yine Binbaşı İzzettin’i talep etmiştir. Çamlıtekke’ye giderek kumandayı alan Mustafa Kemal, bu tayin hemen gerçekleşmeyince de ısrarını sürdürmüştür. İkinci Anafartalar Muharebesi öncesinde aynı göreve talip olan Binbaşı Hayri Bey ısrar edince Mustafa Kemal “Kurmay başkanım budur.” diyerek İzzettin’i işaret etmiş ve son noktayı koymuştur. Binbaşı İzzettin, ağustos ayındaki muharebelerde gösterdiği başarılardan ötürü de Gümüş Liyakat ve Gümüş İmtiyaz madalyalarıyla taltif edilmiştir. Fiilen yürüttüğü grup kurmay başkanlığına terfi onayı eylül ayı başında gelen Binbaşı İzzettin’e, Mareşal Von Sanders tarafından da Alman Demir Haç Nişanı verilmiştir.
Mustafa Kemal cepheden ayrıldıktan sonra cephedeki gelişmeleri ayrıntılı raporlarla kendisine aktarmaya devam eden Binbaşı İzzettin’in raporları, Anafartalar Muharebatı’na Ait Tarihçe’nin de sonuna eklenmiş ve yazarı metni şöyle bitirmiştir: “Tümen kurmay başkanım Binbaşı İzzettin Bey’in gerek Arıburnu çıkarması günlerinde gerek cephenin tespit edilip sürdürüldüğü zamanlardaki olağanüstü hizmetlerini birkaç satıra sığdıramayacak kadar büyük görmekle beraber kendisine takdirlerimi sunmayı görev bilirim. Bu kurmay subay, birbiri ardına kumandama giren ve tanımadıkları arazide hareket eden kıtaların amaçlarıma uygun olarak yönelmesi ve yerleşmesinde emir subayı, rehber ve bizzat kıta kumandanı olarak her an varlık göstermiş ve hizmeti boyunca en şiddetli ve tehlikeli şekilde ateş altında kalan mıntıkalarda cesareti ve soğuk kanlılığıyla herkese örnek olmuş, özetle nereye gönderdiysem bizzat oradaymışım gibi hissettirerek amacımıza erişmek için hiçbir zorluk karşısında tereddüt etmemiştir.”
Çanakkale zaferinden sonra, 14 Ocak 1916 günü İstanbul’a gelen Binbaşı İzzettin, Harbiye Nezareti’nde Mustafa Kemal Paşa’nın 16’ncı Kolordu’ya atanma ihtimali olduğunu öğrenmiştir. Edirne’den doğuya kaydırılan bu kolorduya beklenen atama yapıldığında kurmay başkanı yine o oldu ve Çapakcur Muharebelerine katılmıştır. Birinci Dünya Savaşı boyunca Kafkas ve Filistin cephelerinde Mustafa Kemal’in kurmay başkanlığını sürdürmüştür. Enver Paşa tarafından terfisi geciktirilse de buralardaki muharebelerde komutan vekilliği de yapmıştır. Mustafa Kemal Paşa, 27 Mart 1916 tarihinde Bitlis Cephesi’ne giderken yanındaki kurmay başkanı artık yarbay olmuştur. Bu döneme dair her ikisinin de günlükleri, aralarındaki mesleki ilişkinin yanı sıra kişisel dostluklarını da göstermiştir. Örneğin Mustafa Kemal’in Madame Corinne’e yolladığı Bitlis’te çekilmiş bir fotoğrafta da teftiş heyetinin önünde at üzerinde birlikte görünmüşlerdir.
Yarbay İzzettin, İkinci Ordu Kurmay Başkanlığı ve Genel Karargâh kurmaylığına atandıktan sonra, İstanbul’un işgaline tanık olmuştur. 1920 yılında Muâmelât-ı Zâtiye emrindeyken, görevi gereği Çorlu ve Bulgaristan’da bulunduğu sırada, Anadolu’da Kuvâ-yı Milliye hareketi başlamıştır. Amasya Bildirgesi’nin imzalandığı sırada Mustafa Kemal İstanbul Hükümeti’nin temsilcisi Bahriye Nazırı Salih Paşa’dan, Yarbay İzzettin ve Binbaşı Kemalettin Sami’ye, yaklaşmakta olan İngiliz işgaline karşı İstanbul’un önemli bölgelerinde görev verilmesini istemiş, yayımlanan beyannamelerde ismi ve fotoğrafı kullanılmıştır.
Tütün tüccarı kılığına girerek, sahte kimlikle 1 Temmuz 1920’de Mudanya’ya gidip, Milli Ordu’ya katılan Yarbay İzzettin, Batı Cephesi Komutanı İsmet Bey’in (İnönü) komutasında düzenli ordunun kurulması için mücadele verirken bir yandan da İstiklal Savaşı’nın ilk muharebelerini yönetmiştir. Alay komutanı olarak üstlendiği önemli görevlerden biri de Çerkez Ethem isyanının bastırılmasıydı. İsmet İnönü hatıralarında bu konuyu şöyle anlatmıştır: “Kütahya’da Ethem Bey’in nüfuzunu kırmak ve havaliye hâkim olmak istiyordum. Tümen Kumandanı İzzettin Bey kıymetli bir askerdi. Kendisine güveniyordum. Ona sordum: Kütahya’ya gidip oraya hâkim olmak mümkün müdür? Bunu yapabilir misin? ‘Mümkündür, yaparım,’ dedi. … Ethem’in karşısında, en kuvvetli kumandanımı, İzzettin Bey’i bıraktım. … İzzettin Bey’in Ethem’in tenkili için girişilen harekatta birinci derecede rolü vardır. Bundan sonra da her muharebede birinci derecede rolü olmuştur.” Atatürk de bu konuya Nutuk’ta özel bir yer vererek, şöyle yazmıştır: “… Güney Cephesi kuvvetleri, eski yerleri Dumlupınar’a geri gönderildiler. Kütahya’da yalnız 61’inci Tümen, iki alaya yakın kuvvetiyle İzzettin Bey komutasında bırakılmıştı. … Yunan ordusunun yaptığı bu saldırıda Ethem ve kardeşleri de kendilerine düşen görevi yapmaktan geri durmadılar. Yeniden Kütahya’ya yönelerek, orada bulunan ve kuvvetçe zayıf olan tümenimize saldırmaya başladılar. İzzettin Paşa’nın sağlam iradesi, bilgili komutası ve emri altındaki Türk subay ve erlerinin üstün yiğitlikleri Ethem ve kardeşleriyle birlikte saldıran hain kuvvetleri yendi ve kaçmak zorunda bıraktı. … İzzettin Paşa, 11 Ocak 1921 günü öğleninden 13 Ocak gece yarısına kadar süren sert ve kızışmış savaşlar sırasında, süvari birliklerinin de savaşa katılması zamanının geldiğini Genelkurmay Başkanlığı’na bildirmişti. Refet Paşa, Güney Cephesi’nden getirtmekte olduğu 8’inci Tümen yetişebilirse, 14 Ocak’ta saldırıya geçme niyetinde olduğunu birliklerine duyuruyordu. İzzettin Paşa 11, 12, 13 Ocak günlerinde yalnız başına düşmanla savaştıktan sonra, akşam üzeri gün batarken, yaptığı bir karşı saldırıyla başkaldırıcıları yendi ve kaçmak zorunda bıraktı. Refet Paşa savaşa seyirci kalmakla büyük bir fırsatı kaçırdı.“
15 Ağustos 1920 günü İstiklal Savaşı’nda Türk pilotlarının Yunan kuvvetlerine karşı yaptığı ilk hava taarruzu da 23’üncü Kolordu Komutanı İzzettin Bey’in, Kula ve Alaşehir civarının havadan keşfini istemesi üzerine yapıldı. Keşif için havalanan Pilot Astsubay Vecihi’nin (Hürkuş) Alaşehir tren garında toplanan Yunan kuvvetlerine iki bomba atıp makineli silahla taraması, bir bakıma Türk Hava Kuvvetleri’nin ilk zaferi oldu.
20’inci Kolordu’nun lağvı üzerine önce 23’üncü Tümen Komutanlığına sonra da 61’inci Tümen Komutanlığına atanan İzzettin, Kütahya-Eskişehir hattındaki muharebelerden sonra İkinci İnönü muharebelerine katılmıştır. İnönü mevzilerinin sağ yanındaki Metristepe bölgesindeki birliklere kumanda etmiştir. İkinci İnönü Savaşı’nın sonuna kadar doğrudan cephe kumandanlıklarına bağlı olan tümenler, Güney Cephesi lağvedildikten sonra yeniden yapılandırılıp grup kumandanlıklarına dönüştürülünce, albay rütbesiyle 1’inci Grup Komutanı olmuştur. Batı Cephesi’nin Sakarya’nın doğusuna çekilmesi sırasında Eskişehir yönünde yapılan karşı taarruza kumanda etmiş ve büyük bir taarruza hazırlanan Yunan Ordusu’nun telaşa kapılıp Eskişehir’de toplanma kararı almasını, böylece Batı Cephesi’nin zaman kazanmasını sağlamıştır.
Ankara’ya ulaşmaya kararlı Yunan ileri hareketini durdurmaya yönelik olarak Mustafa Kemal Paşa, Batı Cephesi’ni yeniden şekillendirdiğinde, iki tarafın gücü arasında aleyhte dengesizlik vardı. Buna karşın grup kumandanlıklarına o ana kadar zor sınavlardan geçmiş, deneyimli ve genç kumandanlar getirildi. Bunlardan biri de 1’inci ve 41’inci Piyade Tümenleriyle, 1’inci Süvari Kolordusu’ndan oluşturulmuş olan gruba Albay İzzettin komuta etmiştir. Savaş yıllarının son görevi, 1’inci Kolordu Komutanı olarak Büyük Taarruz’a katılması olmuştur. 26 Ağustos’ta başlayan muharebelere Dumlupınar cephesini zorlayarak dağıtan komutanlardan biri Albay İzzettin olmuştur. Afyon’un Çalışlar mevkiinden başlayıp İzmir’e kadar sürdürdüğü muharebeler sırasında 1 Eylül günü kolordusuyla bir yıl önce kaybettiği Uşak’ı geri almıştır. Sonradan Atatürk tarafından kendisine Çalışlar soyadını uygun görülmesi de bu sebeple olmuştur. İsmet Paşa’yla burada buluştuğunda, gerilerinden gelen Yunan Kolordu Komutanları General Trikopis ve General Diyenis’i teslim almışlardır. Büyük Taarruz’un sonucunda ordunun İzmir’e girmesiyle, ek görev olarak İzmir Askeri Valiliği’ni yürüttüğü sırada, Mustafa Kemal Paşa’nın Başkumandan sıfatıyla meclise ve bakanlar kuruluna yaptığı çağrıyla terfi edilerek tuğgeneralliğe yükseltilmiştir.
İzmir’de bulunduğu sırada Askeri Mahkeme Üyeliği’nde de bulunmuş ve 2. Meclis’e girerek 1923-1924 yıllarında Aydın milletvekilliği yapmıştır. 31 Ekim 1924 tarihinde milletvekilliğinden istifa ederek askerliğe dönmüştür. 24 Temmuz 1925 günü Kırmızı Şeritli İstiklal Madalyası taşımaya layık bulunmuştur. O yıl çıkan Şeyh Sait isyanının bastırılmasından sonra seferberliğin devamını isteyen ordu kumandanıyla anlaşmazlığa düşen hükümet, görev değişikliğine giderek, askeri önlemlerin vaktinde ve ölçülü alınması için İzzettin Paşa’yı Diyarbakır’a göndermiştir. 1930 yılında 3’üncü Ordu Komutanlığı sırasında, orgeneralliğe yükseltilen Çalışlar, altı yıl boyunca da 2’inci Ordu Komutanlığı yapmıştır. 1933 yılında Sovyetler Birliği’yle ilişkileri düzenleme amacıyla kurulan heyette yer almıştır. Savaşlar içinde geçen askerlik hayatı boyunca, Osmanlı, Alman ve Avusturya-Macaristan imparatorluklarının çeşitli nişan ve madalyalarına hak kazanmış, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından da İstiklal Madalyası ve takdirname ile ödüllendirilmiştir.
Atatürk’le yakınlığının Cumhuriyet döneminde de sürdüğünün özel hayattaki ifadelerinden biri, büyük kızı Bedriye’nin Dr. Cevat Alpsoy’la evlenme kararı üzerine düğüne davet ettiğinde, Atatürk’ün “Senin kızının düğününü ben yapacağım.” diyerek, kutlamayı 14 Eylül 1933 tarihinde Dolmabahçe Sarayı’na aldırması olmuştur. Çalışlar aynı yıl SSCB ile yakınlaşma politikasının sonucu olarak 3’üncü Ordu Müfettişi sıfatıyla Odessa’ya giden heyette yer almıştır. Atatürk yaşama veda etmeden önceki son projelerinden olan Hatay sorununun çözümüne yönelik ciddiyetini sergileme amacıyla Adana’ya doğru yola çıktığında 2’inci Ordu Komutanı Orgeneral İzzettin’le Konya’da buluşmuş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bu uğurda Fransa’yla savaşı göze aldığını göstermiştir.
Org. İzzettin Çalışlar 1939 yılında Genelkurmay Başkanlığı’nın terfisini geciktirmesi üzerine kendi isteğiyle emekli olmuş ve siyasete dönmüştür. Cumhuriyet Halk Partisi’nden 1940-1946 arasında 6’ncı ve 7’nci dönem Muğla ve 1947’de 8’inci dönem Balıkesir milletvekilliklerine seçilmiş ve TBMM Milli Savunma Komisyonu üyeliğinde bulunmuştur. 1940 yılında, Fransa Hükümeti tarafından davet edildiği gezide İstiklal Marşı’yla karşılanmış ve Magino hattını inceleyip, görüşlerini bildirmiştir.
Org. İzzettin Çalışlar’ın aniden başlayan rahatsızlığı sonucu, 20 Ağustos 1951’de İstanbul’da vefat etmiş ve Edirnekapı Şehitliği’ne defnedilmiştir. Mezarı 1988 yılında Ankara Devlet Mezarlığı’na nakledilmiştir. Bazı özel eşyaları da ailesi tarafından burada kurulan müzeye verilmiştir. İsmi bugün, Diyarbakır-Mardin karayolu üzerinde bir köprüde, İkinci İnönü Savaşı anısına Metristepe’de yapılan anıtlarda, İstanbul’da bir cadde ve sokakta, Uşak’ta bir lisede, İzmir’de bir ilköğretim okulunda ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çeşitli tesislerinde yaşamaktadır. İzzettin ve Kevser Çalışlar çiftinin Bedriye (Alpsoy), Celal, Seniye (Arda) ve Gündüz adlarında dört çocuğu oldu. Torunları ise Prof. Dr. Günsel Renda, Prof. Dr. Mehmet Arda, Emekli Büyükelçi Ahmet Arda, yazar İzzeddin Çalışlar ve Yüksek Mimar Hasan Çalışlar’dır.
Kaynakça
Araz Tekin, Hande. “Org. İzzettin Çalışlar’ın TBMM’deki Faaliyetleri” Amasya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (ASOBİD). S. 9, s. 359-378. Amasya: 2021.
Aslan, Taner. “Mustafa Kemal’ de İnkılap Düşüncesinin Oluşumu ve Gelişimi” Erdem Atatürk Kültür Merkezi Dergisi. 2009, S. 53.
Atatürk, Mustafa Kemal. Nutuk. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2016.
Çalışlar, İzzeddin. Org. İzzettin Çalışlar’ın Anılarıyla Gün Gün, Saat Saat İstiklal Harbi’nde Batı Cephesi. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2009.
Güven, Kenan ve Ahmet Rünyan. 2’nci Ordu Tarihçesi. Ankara: 2. Ordu Komutanlığı, 1977.
Hürkuş, Vecihi. Bir Teyyarecinin Anıları. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2019.
Mazlum, Muharrem. Erkanıharbiye Mektebinin (Harp Akademisi) Tarihçesi. Ankara: 1930.
Mustafa Kemal. Anafartalar Muharebatı’na Ait Tarihçe. Ankara: Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yayınları, 1990.
On Yıllık Savaş-Org. İzzettin Çalışlar’ın Not Defterlerinden Balkan, Birinci Dünya ve İstiklal Savaşları. Haz. İzzeddin Çalışlar. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2010.
Selek, Sabahattin. İsmet İnönü Hatıralar. Ankara: Bilgi Yayınevi, 2006.
Şeker, Doğuş. Orgeneral İzzeddin Çalışlar’ın Hayatı ve Faaliyetleri (1882-1951). (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi) Akdenı̇z Ünı̇versı̇tesı̇, Sosyal Bı̇lı̇mler Enstı̇tüsü, 2021.
Tacar, Y. Polat. Mutasarrıf Musa Kâzım ve Maliye Meclisi Üyesi Bâlâ Ahmet Nesip-İki Osmanlı Bürokratı ve Aileleri. Ankara: Luna Yayınları, 2023.
Atıf
Çalışlar, İzzeddin. “İzzettin Çalışlar”, Çanakkale Savaşları Ansiklopedisi, Ed. Murat Karataş, İstanbul: Çanakkale Savaşları Enstitüsü Yayını (ISBN: 978-605-80897-7-8), 2023.
İzzeddin Çalışlar, “İzzettin Çalışlar”, Çanakkale Savaşları Ansiklopedisi, Ed. Murat Karataş, Çanakkale Savaşları Enstitüsü Yayını (ISBN: 978-605-80897-7-8), İstanbul 2023.
• Maddenin Dijital Nüshasını pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
DOI: https://doi.org/10.5281/zenodo.13749568