GUIDO VON USEDOM
YUSUF ZİYA ALTINTAŞ
Guido von Usedom (d.1854 – ö.1925), Birinci Dünya Savaşı yıllarında Osmanlı ordusunda önemli görevler üstlenmiş Alman İmparatorluk Donanması mensubu bir amiraldir. Amiral Usedom’un tarihimiz ve Çanakkale Muharebeleri açısından önemi, Birinci Dünya Savaşı’nda Boğazların tahkim edilmesi ve güvenliğinden sorumlu en üst düzey Alman subayı olmasından ileri gelmektedir. Nitekim daha savaşın ilk ayında İstanbul ve Çanakkale Boğazlarını takviye etmek üzere Almanya’da oluşturulan “Alman İmparatorluk Donanması Türkiye Özel Komutanlığı” nın (Sonderkommando der Kaiserliche Marine in der Türkei) başına getirilmiş ve İstanbul’a gelip Osmanlı hizmetine girerek savaşın sonuna kadar bu görevini sürdürmüştür.
Guido von Usedom, 2 Ekim 1854 tarihinde Doğu Prusya’nın Quanditten kasabasında doğmuştur. Bu bölge günümüzde Baltık kıyısında Polonya ve Litvanya arasında kalan, Rusya ile kara bağlantısı olmasa da Rusya’ya bağlı Kaliningrad bölgesinde yer almaktadır. Amiral Usedom’un askerî safahatına bakıldığında 31 Mayıs 1871 tarihinde Alman İmparatorluk Donanması’na öğrenci olarak girdiği, iki haftalık kısa bir temel eğitimin ardından “Niobe” adlı yelkenli fırkateynde 15 Haziran 1871 ile 23 Mart 1873 tarihleri arasında bir yıldan fazla denizcilik eğitimini sürdürdüğü görülmektedir. Daha sonra “Gazelle” (24 Mart 1872-3 Aralık 1872) ve “Vineta” (4 Aralık 1872-26 Mayıs 1873) isimli korvetlerde görev almıştır. Bu arada 19 Eylül 1872 tarihinde astsubay çavuş olup ilk rütbesini elde etmiştir. 27 Mayıs 1873 ile 31 Mart 1876 tarihleri arasında Alman Bahriye Okulunda II. Deniz Tümeniyle silah eğitimi almıştır. 1 Nisan ile 11 Ekim 1876 tarihleri arasında “Delphin” adlı gambotun vardiya subayı olmuş, 20 Mayıs 1876 tarihinde deniz asteğmen rütbesini almıştır. Büyük Friedrich (Friedrich der Grosse) adlı zırhlı fırkateynde 12 Ekim-30 Kasım 1876 arasında vardiya subaylığı yapmıştır. Ardından 1 Aralık 1876’dan 3 Nisan 1877’ye kadar “Renown” adlı topçu eğitim gemisinde görev yapmıştır. 4 Nisan-29 Ekim 1877 arasında yeniden “Delphin” adlı gambotun vardiya subaylığını üstlenmiştir. 30 Kasım 1877’den 15 Nisan 1878’e kadar II. Deniz Tümeni’nin hizmetinde bulunurken aynı dönemde Büyük Friedrich (Friedrich der Grosse) adlı zırhlı fırkateynde ikinci defa vardiya subaylığı yapmıştır (22.11.1877-29.01.1878). “Moltke” adlı korvette kısa süreli vardiya subaylığının ardından (16.04-05.05.1878) bir süre görev üstlenmemiş (06.05-21.08.1878), 22 Ağustos 1878 ile 16 Ekim 1880 tarihleri arasında önce “Sedan” daha sonra isim değişikliği ile “Prinz Adalbert” adını alan korvette vardiya subaylığı görevinde bulunmuştur. Bu arada 17 Aralık 1878 tarihinde deniz teğmeni rütbesini almıştır. 17 Ekim 1880 ile 12 Kasım 1882 tarihleri arasında Wilhelmshaven İmparatorluk tersanesinde yardımcı subay olarak bulunmuştur. 13 Kasım 1882’den 28 Şubat 1883’e kadar II. Tersane Bölüğünde bölük subayıdır. 1883’ün Mart ve Nisan aylarında torpido atış müfrezesine komuta etmiştir. Mayıs ayı başından Ekim ayı başına kadar II. Tersane Bölüğünde yardımcı subaydır. 2 Ekim 1883’ten 16 Eylül 1884’e kadar “Sophie” adlı korvette torpido subaylığı yapmıştır. 1 Ekim 1884 ile 21 Mart 1886 tarihleri arasında Topçu Tecrübe Komisyonunda görev almış ve aynı zamanda Berlin Donanma Müfrezesi komutanı olmuştur. 22 Mart 1886 ile 21 Mart 1887 tarihleri arasında bir yıl boyunca Alman prensi Heinrich von Preußen’ın hizmetinde komutanlık görevinde bulunmuştur. Bu sırada 22 Haziran 1886 tarihinde deniz yüzbaşı rütbesini almıştır. Ardından 26 Nisan 1890’a kadar Prens’in kişisel yaverliğini yapmıştır. Bu tarihten itibaren bir ay kadar II. Tersane Tümeninde görev almasının ardından 24 Mayıs-27 Haziran 1890 tarihleri arasında “Veliaht Prens Friedrich Wilhelm”e Singapur seyahatinde eşlik etmiştir. 28 Haziran 1890 ile 14 Ağustos 1891 tarihleri arasında “Sophie” adlı korvetin birinci subayı olmuştur. Şili Coquimbo’dan dönüş sonrası 28 Eylül 1891 ile 30 Eylül 1895 arasında Donanma Kabinesi hizmetinde komutanlık üstlenmiş, bu sırada 20 Kasım 1893 tarihinde deniz binbaşı rütbesine yükselmiştir. 1 Ekim 1895’ten 18 Aralık 1895’e kadar “Pfeil” adlı muharebe gemisinin komutanlığını yapmıştır. 19 Aralık 1895 ile 17 Mart 1896 tarihleri arasında Baltık Denizi Donanma Üssü’nün komutanı olmuş daha sonra “Jagd” adlı muharebe gemisi (18.03-28.09.1896), “Hagen” adlı zırhlı (01.10.1896-22.07.1898) ve “Hertha” adlı büyük kruvazörün (23.07.1898-27.09.1900) komutanlıklarını yapmıştır. Bu süre zarfında 21 Mart 1898 tarihinde önce kıdemli deniz binbaşı ardından 23 Kasım 1898 tarihinde deniz yarbay ve 18 Eylül 1899 tarihinde de deniz albay rütbesine yükselmiştir.
Çin’de Avrupalılara yönelik Boxer Ayaklanması sırasında “Hertha” adlı büyük kruvazörde komutanlık yaptığı dönemde (10 Haziran-27 Eylül 1900) aynı zamanda “Hertha”, “Hansa”, “Kaiserin Augusta” ve “Gefion” adlı Alman gemilerinin çıkarma birliklerinin ve müttefik kuvvetlerin kurmay başkanlığını üstlenmiştir. 21 Temmuz 1900 tarihinde kendisine Alman İmparatorunun Yaveri unvanı verilmiştir. 28 Eylül 1900 ile 20 Nisan 1901 tarihleri arasında Çin’deki müttefik kuvvetlerin üst komutasını Mareşal Alfred von Waldersee’ye devretmiştir. Kısa bir süre Doğu Asya’dan ülkesine dönerek izin kullanmasından sonra 23 Ağustos 1901 ile 16 Ağustos 1902 tarihleri arasında Alman İmparatorunun yaveri olup bizzat onun hizmetinde bulunmuştur. Bu sırada Çin’deki Boxer ayaklanmasının bastırılmasında gösterdiği başarılardan ötürü 5 Nisan 1902 tarihinde Prusya-Alman yüksek liyakat nişanı olan Pour le Mérite ile ödüllendirildi. 17 Ağustos 1902 ile 4 Ekim 1904 tarihleri arasında “Hohenzollern” isimli imparatorluk yatının Komutanlığını yapmıştır. 5 Ekim 1904 ile 6 Ocak 1906 tarihleri arasında I. Donanma Müfettişi görevindeyken 14 Mart 1905 tarihinde Tümamiral rütbesine yükselmiş, aynı dönemde 14 Eylül 1905’ten 6 Ocak 1906’a kadar Kiel İmparatorluk Tersanesi’nde görev yapmıştır. 7 Ocak 1906 ile 30 Haziran 1910 tarihleri arasında ise Kiel İmparatorluk Tersanesi’nin Yüksek Tersane Direktörü olmuştur. Bu dönemde (27 Ocak 1908) Koramiral rütbesine terfi etmiştir. 1 Temmuz ile 17 Aralık 1910 tarihleri arasında doğrudan Alman İmparatorunun hizmetinde bulunmuş ve bu tarihten sonra savaş halinde görev almak üzere emekliye ayrılmış, emeklilik durumu Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıcına kadar sürmüştür.
Amiral Usedom’un Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıcından sonuna kadar üstlendiği görevler Çanakkale Muharebeleri ve Çanakkale Boğazı’nın savunması açısından oldukça mühimdir. Nitekim 2 Ağustos 1914 tarihli Osmanlı-Alman gizli askerî ittifak antlaşmasının imzalanmasının ardından İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının tahkim edilmesi amacıyla oluşturulan Alman İmparatorluk Donanması Türkiye Özel Komutanlığının (Sonderkommando der Kaiserliche Marine in der Türkei) başına 19 Ağustos günü getirilmiştir. Alman İmparatoruna yakınlığı dolayısıyla bu görev için bizzat II. Wilhelm tarafından belirlenmiştir. Usedom’un komutasında Türkiye Özel Komutanlığı mensubu beş yüzden fazla Alman bahriyelisi trenle Balkanlar üzerinden yola çıkmış ve Alman bahriyeli subay ve personel İstanbul’a ulaşır ulaşmaz eğitim ve tahkimat çalışmaları için Çanakkale ve İstanbul Boğazlarındaki tabyalara ve görev yerlerine dağıtılmıştır.
Bu günlerde Osmanlı Genel Karargâhında yeni bir düzenlemeye gidildiği ve görevlendirmeler yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu yeni düzenlemeye göre Amiral Usedom Osmanlı Genel Karargâhının bir generali olarak Sahil İstihkâmatı ve Torpil Kıtaatı Genel Müfettişi unvanını almış, Koramiral Merten korgeneral rütbesi verilerek Genel Karargâhın Çanakkale Boğazı temsilciliğine, Deniz Albayı von Kühlwetter ise tümgeneral rütbesiyle Karadeniz Boğazı temsilciliğine atanmıştır. Bu temsilciler hem oradaki Alman personelden sorumlu olacaklar hem de Boğaz savunmasıyla ilgili hazırlıklarda Müstahkem Mevkii komutanlarıyla birlikte hareket edeceklerdi. Bu çerçevede müttefiklik ilişkisi içerisinde Boğazlarda ortak bir komutanın hedeflendiği anlaşılmaktadır. Bu arada Osmanlı sahil savunması kara ordusuna bağlı olduğundan Amiral Usedom ve Alman İmparatorluk Donanması Özel Komutanlığının personeli kara ordusu üniforması giymişler, Alman askerî heyetinde olduğu gibi bir üst rütbeye sahip olmuşlardı. Ancak Osmanlı üniforması giymelerine rağmen Usedom’un başında bulunduğu özel Komutanlığın iç işleyişi Almanların elinde olmaya devam etmiştir.
Amiral Usedom, İstanbul’a geldikten sonra 31 Ağustos 1914 ile 2 Kasım 1918 tarihleri arasında Osmanlı ordusunda görev almıştır. Önce Boğazlardan sorumlu Sahil İstihkâmatı ve Torpil Kıtaatı Müfettişi (Generalinspekteur der Küstenfestungen und des Minenwesens) olarak görevlendirilmiş ardından Boğazlar Umûm Komutanı (Oberkommando der Meerengen) olmuştur. Amiral Usedom, Osmanlı hizmetine girmekle birlikte aynı zamanda Alman özel Komutanlığının da başında bulunmaktaydı. Dolayısıyla iki ayrı görevi söz konusuydu. Usedom, başında bulunduğu “Alman İmparatorluğu Türkiye Özel Komutanlığı” ile “Sahil İstihkamatı ve Torpil Kıtaatı Genel Müfettişliğinin” ayrımına dikkat çekerken bunların resmî makamlara karşı konum ve vazifelerinden bahsetmektedir. Buna göre idaresi ve karargâhları ayrı iki makam söz konusudur. Birincisi saf Alman olan, malî, cezai, sevk yetkileri vs. açısından Almanya’ya bağlı, karargâhı general vapurunda olan özel komutanlık, ikincisi ise Genelkurmay Karargâhının bir üyesi ve Müstahkem Mevkii komutanlıklarına amir konumda bulunan, karargâhı Harbiye Nezaretinde bulunan genel müfettişlik makamıdır. Bununla birlikte Amiral Usedom’un hem Boğaz savunmasının hazırlık dönemi ve deniz muharebeleri döneminde hem de Boğaz savunmasının kara muharebelerine katkıları açısından Başkomutan Vekili Enver Paşa’dan sonra Boğazların savunmasının en etkili komuta mevkinde bulunduğu görülmektedir. Amiral Usedom, Türkiye’de görev aldığı süre boyunca belli aralıklarla Alman İmparatoru II. Wilhelm’e başında bulunduğu Komutanlığın faaliyetlerini rapor etmekteydi. Usedom’un İmparator II. Wilhelm’e gönderdiği raporlar cephede yaşanan gelişmelerin ve Alman bahriyelilerin Çanakkale savunmasındaki etkinliğinin resmini çeker niteliktedir. Bu raporlardan birinde Alman İmparatoru II. Wilhelm’e Enver Paşa ile arasının çok iyi olduğundan ve onun güvenini kazandığından bahsetmekte, bu sayede onun, önerilerini dinleyip kendisini Boğazlarla ilgili konularda desteklediğini ifade etmektedir.
Amiral Usedom’un 1914 Eylül ayı başlarında Çanakkale’ye ilk teftişi sonrasında yazdığı raporunda bataryalar ve personelin durumunu değerlendirildiği görülür. Almanca konuşan Müstahkem Mevkii Komutanı Cevat Bey’den edindiği ilk izlenim onun Almanların desteğine açık olması yönünden olumludur. Alman amirallerinin Çanakkale Boğazı’ndaki incelemelerin ardından Enver Paşa’ya sundukları raporlar, eksiklerin tespiti ve Boğaz savunmasında atılan adımlar açısından önem taşımaktadır. Bu değerlendirmeler çerçevesinde Çanakkale Boğazı savunmanın tahkim edilmesine yönelik hazırlıklara hız verilecektir. 1915 Ocak ayının sonlarına gelindiğinde Alman bahriye subaylarının Boğazlardaki savunma hazırlıklarında gösterdikleri çabadan ötürü Alman Donanma Kabinesi tarafından ikinci dereceden demir haç madalyasıyla ödüllendirildikleri görülmektedir. Amiral Usedom da 19 Şubat 1915 günü Çanakkale Boğazı’nın girişinde bulunan kale ve tabyalara yönelik İtilaf saldırısından sonraki günlerde Osmanlı Altın Liyakat madalyası almıştır. Sultan Mehmed Reşad’ın 23 Şubat 1915 tarihinde Çanakkale Boğazı’ndaki muharebede gösterdikleri başarıdan ötürü komuta kademesindeki üç isme madalya verdiği kayıtlara yansımıştır. Buna göre Sahil İstihkâmâtı ve Torpil Kıtaatı Müfettiş-i Umûmîsi Birinci Ferik Usedom Paşa’ya Altın Liyakat, Çanakkale Müstahkem Mevkii Komutanı Cevat Paşa ile Ferik Merten Paşa’ya Gümüş Muharebe İmtiyaz madalyaları takdim edilmiştir.
Amiral Usedom’un her iki Boğazdan sorumlu genel müfettiş olması sebebiyle makamı Osmanlı Genel Karargâhında bulunmaktaydı. Bununla birlikte deniz muharebeleri döneminde genellikle Çanakkale cephesindeydi. 18 Mart günü yaşanan deniz savaşını da kurmaylarıyla Anadolu yakasından takip ettiği, Almanların merkez eğitim tabyası olarak düzenlenen Anadolu Hamidiye’de verilen kayıpların defin törenine katıldığı görülmektedir. Başkomutan Vekili Enver Paşa, 20 Mart 1915 günü Amiral Usedom’a gönderdiği telgrafta, önceki gün (18 Mart) Çanakkale’deki gelişmeleri Sultan’a anlattığını ve kendisinin çok duygulanıp memnun olduğunu, kendilerine ve Alman meslektaşlarına memnuniyetlerini ve çok teşekkürlerini iletme görevini verdiğini, kendisinin de aynı şekilde tebriklerini ilettiğini belirtmektedir. O günlerde kayda geçen bir diğer gelişme ise Alman İmparatoru II. Wilhelm’in Amiral Usedom’u kendisinin başyaveri olarak atadığını bildirmesiydi. Böylece Amiral Usedom 22 Mart 1915 tarihinden itibaren Alman İmparatorunun başyaveri unvanını kazanmıştır. Çanakkale deniz muharebeleri döneminde Alman amiralleri Usedom ve Merten ile Cevat Paşa’nın Çanakkale Boğazı’nın denizden savunulmasının üst komuta kademesini oluşturdukları görülmektedir.
Amiral Usedom, Çanakkale Boğaz savunmasındaki başarısından ötürü Enver Paşa’nın güvenini kazanarak 18 Mart Zaferi sonrasında yapılan bir düzenleme ile Boğazlar Müdir-i Umûmîsi (Generalgouverneur der Meerengen) olmuştur. Kara muharebelerinin başladığı günlerde Boğaz savunmasının başında bulunmak üzere Amiral von Usedom’un cepheye giderek Boğaz savunmasındaki üst komutayı devraldığı görülür. Çanakkale Boğazı Müstahkem Mevkii Komutanlığı da resmî olarak onun emrine girmiştir. Amiral Usedom komutasındaki Boğaz savunması, bir yandan Anadolu yakasında ileri sürülen bataryaların Seddülbahir’deki düşman birlik ve ordugâhlarını hedef alan atışlarıyla kara savunmasına önemli katkılarda bulunurken diğer yandan da Beşinci Orduya top ve cephane anlamında önemli miktarda destek sağlamıştır. Amiral Usedom bu arada Çanakkale Boğazı savunmasındaki başarısından dolayı 23 Ağustos 1915 tarihinde Alman İmparatoru tarafından en üst dereceli Prusya nişanı olan Meşe Yapraklı Askerî Liyakat Nişanı (Eichenlaub zum Pour le Mérite) ile ödüllendirilmiştir. Bu arada Ağustos muharebeleriyle birlikte Usedom’un yetkileri Marmara Denizi kıyılarının güvenliğini de içerecek şekilde genişletilerek yeni bir organizasyona gidilmiştir. 2 Eylül 1915 tarihinde Boğazlar Umûm Komutanlığı (Oberkommando der Meerengen) kurulmuş ve Amiral Usedom mareşal rütbesiyle Boğazlar Umûm Komutanı olarak atanmıştır. Bundan sonra resmî olarak İstanbul ve Çanakkale Boğazlarındaki Müstahkem Mevkii Komutanlıkları, Sahil Müfettişliği ve Esliha Müfettişliği bu genel komutanlık kuruluşu içerisinde yer almıştır.
Alman İmparatoru Gelibolu Yarımadası’nda nihai tahliyenin gerçekleştiği gün Amiral Usedom’u bir telgrafla tebrik etmiştir. II. Wilhelm’in bu telgraftaki tebrikinde, 1915 Mart ayında İngiliz ve Fransızların Boğaza yönelik denizden yaptıkları taarruza ve Amiral Usedom’un başarılı komutanlığına atıf yapıp teşekkür ettiği görülmektedir. Tahliye sonrası günlerde Çanakkale Zaferi dolayısıyla Osmanlı Başkomutanlık Vekâletine gönderilen tebrik telgrafları arasında Boğazlar Umûm Komutanı Müşir Usedom imzasıyla gönderilen bir telgraf da bulunmaktadır. Telgraf metni şöyledir: “Müftehir olduğumuz Osmânlı Hükûmetinin bayrağı altında Boğazlar Umûm Komutanlığı refâkatindeki Alman sileh arkadaşları, bahâdır sileh arkadaşları olan Osmânlı Devlet-i Fahîmesinin ordu ve donanmasının bugünki yevm-i mübârek yüzü hürmetine teâlî ve muvaffakıyyât-ı mütevâliyesini Cenâb-ı Rabb-i Müteâl’den tazarru’ eylediğimiz ma’rûzdur.”
Amiral Usedom, Osmanlı’da görev alan Alman subayları arasında tecrübesi ve uyumlu kişiliği ile öne çıkmaktadır. Müttefiklik ilişkisinin sağlıklı yürümesinin öneminin farkında olduğu hem onun hem de diğer subayların onun hakkında yazdıklarından anlaşılmaktadır. Nitekim Osmanlı Genel Karargâhında etkili konumda bulunan Alman Subayı Otto von Feldmann, Amiral Usedom’un tecrübesi, görev bilinci ve alçak gönüllülüğü sayesinde Enver Paşa’nın emrinde olmayı sorun etmeyerek ona daha yakınlaşabildiğini ve bu sayede pek çok sorunun üstesinden gelinebildiğini belirtmektedir. Feldmann, kişisel sohbetlerinden de şahit olduğu üzere Amiral Usedom’un, Almanlar olarak Türkiye’de asla özel menfaatlerin peşinde olunmaması, sadece Türklerle birlikte bu savaşın nasıl kazanabileceğinin düşünülmesi gerektiği yönünde çalıştığını aktarmaktadır. Amiralin ancak bu doğru tutumu sayesinde Türklerle ve Türk savaş yönetimiyle iyi ilişkiler geliştirdiğini belirtmektedir. Öte yandan Kurmay subayı Janson’un aktardığına göre Amiral Usedom, Alman personelin ancak Türklerle tam bir uyum içinde olmaları ve Türklerin savaş hedeflerinin farkında olarak çalışmalarının savaşta nihai başarıyı getirebileceği kanaatindedir. Bu anlamda onun uyum konusunda hassas olduğu görülür. Alman subaylarının Türk hizmetinde olduklarının, Türklerin müttefiki ve danışmanı olup onların amiri rolüne bürünmemeleri gerektiği düşüncesindedir. Amiral Usedom aynı zamanda Alman Kayzeri’ne yazdığı raporlarında zaman zaman Almanya’ya ve İmparatora bağlılığını da ifade ediyordu. Nitekim bir raporunda İmparatorun doğum gününü (27 Ocak) savaş durumunun imkân verdiği ölçüde bir arada kutladıklarını belirtirken böyle bir günü müttefik de olsa yabancı bir ülkede Türk üniforması altında geçiriyorken majestelerinin emrinin büyük sorumluluğunu özellikle gözümüzün önünde bulunduruyoruz tarzında bağlılığını bildiren ifadeler kullanmaktadır.
Amiral Usedom, Çanakkale Cephesinde muharebeler bittikten sonra 1918 yılı Ekim ayı sonunda Mondros Mütarekesi imzalanana kadar Alman İmparatorluk Donanması Türkiye Özel Komutanlığı ve Osmanlı mareşali olarak Boğazlar Umûm Komutanlığı görevini sürdürmüştür. Bu süreçte Boğaz savunması; yeni toplarla, cephanenin takviyesiyle, daha iyi yön ve ölçü aletlerinin devreye sokulmasıyla, mayın hatlarının güçlendirilmesi ve eğitim faaliyetlerine devam edilmiştir. Savaşın yenilgiyle sonuçlanması ve Osmanlı-Alman ittifakının sona ermesiyle birlikte Almanya’ya dönerek 26 Kasım 1918 tarihinde emekli olmuş ve askerî hizmetten ayrılmıştır. Amiral Usedom 24 Şubat 1925 tarihinde bugünkü Almanya’nın kuzeyinde bulunan ve aynı zamanda Mecklenburg-Vorpommern eyaletinin de başkenti olan Schwerin şehrinde vefat etmiştir.
Kaynakça
BArch MA, RM 5/2356. (Bundesarchive Militärarchive, Reichsmarine)
BArch MA, RM 40/1.
BArch MA, RM 40/55.
BArch MA, RM 40/59.
BArch MA, RM 40/62.
BArch MA, RM 40/138.
BArch MA, RM 40/422.
Altıntaş, Yusuf Ziya. “Çanakkale Cephesinde Alman Bahriyeliler.” (Yayınlanmamış Doktora Tezi) İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 2022.
Bossert, Erwin. Der Kampf um die Dardanellen. Pforzheim: Vaterland-Verlag, 1925.
Çanakkale Muharebelerinde Müstahkem Mevki Cerideleri, C. 1-2, Ankara: ATASE Yayınları, 2019.
Deutsche Offiziere in der Türkei. Reichsarchiv, 1940.
Feldmann, Otto von. “Das Oberkommando der Meerengen in den Dardanellen 1914-1918”, Marine-Rundschau. C.44, 1939, 640-653.
Hildebrand, Hans H. Die organisatorische Entwicklung der Marine nebst Stellenbesetzung 1848 bis 1945. C.3, Osnabück: Biblio Verlag, 2000.
Hildebrand, Hans H. ve Ernest Henriot. Deutschlands Admirale 1849–1945. Die militärischen Werdegänge der See-, Ingenieur-, Sanitäts-, Waffen- und Verwaltungsoffiziere im Admiralsrang. C.3: P–Z. Osnabrück: Biblio Verlag, 1990, s. 473–475.
Janson, Gerhard von. “Die Grundlagen der türkischen Meerengenverteidigung im Weltkriege (1914)”, Marine-Rundschau. Şubat 1928, 63-73.
Lorey, Hermann. Der Krieg zur See 1914-1918 – Der Krieg in türkischen Gewässern: Der Kampf um die Meerengen. C2, Berlin, 1938.
Mühlmann, Carl. Das Deutsch-Türkische Waffenbündnis im Weltkriege. Leipzig: Koehler&Amelang, 1940.
Mühlmann, Carl. Der Kampf um die Dardanellen 1915. Berlin: Stalling, 1927.
Schneider, Karl. Die deutsche Marine in den Dardanellen, Berlin: E.S. Mittler & Sohn, 1925.
Uyar, Mesut. “Çanakkale Muharebelerinin İhmal Edilmiş Almanları: Usedom Özel Görev Grubu”, Anafarta. Bahar 2020, Sayı: 6; 67-70.
Wolf, Klaus. Gallipoli 1915: Das deutsch-türkische Militärbündnis im Ersten Weltkrieg. Report Verlag, 2008.
Yurdoğlu, İhsan. Almanca-Türkçe Askerî Terimler Lûgati. İstanbul: Türkiye Yayınevi, 1944.
Atıf
Altıntaş, Yusuf Ziya. “Guido von Usedom”, Çanakkale Savaşları Ansiklopedisi, Ed. Murat Karataş, İstanbul: Çanakkale Savaşları Enstitüsü Yayını (ISBN: 978-605-80897-7-8), 2023.
Yusuf Ziya Altıntaş, “Guido von Usedom”, Çanakkale Savaşları Ansiklopedisi, Ed. Murat Karataş, Çanakkale Savaşları Enstitüsü Yayını (ISBN: 978-605-80897-7-8), İstanbul 2023.
• Maddenin Dijital Nüshasını pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
DOI: https://doi.org/10.5281/zenodo.13750237