26’NCI PİYADE ALAYI
Buğra TERZİ
I. Dünya Savaşı’nın cephelerinden biri olan Çanakkale Cephesi’nin kara muharebeleri safhasına katılmış olan birliklerden biri olan 26’ncı Piyade Alayı, Çanakkale Kara Muharebelerinin ilk günlerinde göstermiş olduğu metanet ve dirayetle belki de cephenin akıbetini tayin etmiştir. Gelibolu Yarımadası’nın güney noktası olan Seddülbahir Bölgesi’nin kıyı güvenliğini sağlamak vazifesiyle düşmanın ilk darbesini göğüsleyen 26’ncı Alay’ın 3’üncü Taburu, sayıca kendisinden kat ve kat üstün olan İngiliz birliklerinin 25 Nisan 1915 sabahı başlayan yoğun harekâtını durdurmayı başararak Çanakkale Muharebeleri özelinde kendisinden söz ettirmeyi başarmıştır.
26’ncı Piyade Alayı, Çanakkale Muharebeleri için özel teşkil edilmiş bir alay değildir. 26’ncı Piyade Alayı’nın kuruluşu XIX. yüzyılın sonlarına tekabül etmektedir. Osmanlı ordusunun genel modernizasyon dönemi olarak da adlandırabileceğimiz XIX. yüzyılda bazı kırılma noktaları yaşanmış ve ordu modernizasyonu bu kırılma noktalarından yola çıkarak şekillendirilmiştir. Bu minvalde, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda (93 Harbi) alınan ağır yenilgi sonrası başlayan modernizasyon çalışmaları, modern Osmanlı ordusuna giden yoldaki en önemli kilometre taşlarından biri olmuştur. 93 Harbi sonunda imzalanan Ayastefanos Antlaşması’nın ağır hükümlerinin Almanya hakemliğinde hafifletilerek Berlin Antlaşması’nın imzalanması, Osmanlı-Alman yakınlaşmasını artırmıştır. Bunun üzerine 1880 yılında II. Abdülhamit, Osmanlı ordusunun modernizasyonu için Alman İmparatoru I. Wilhelm’den bir askerî heyet göndermesini talep etmiş ve bu talep de 26’ncı Piyade Alayı’nın kuruluşunun temelini atmıştır.
1880 yılında başlatılan Osmanlı ordusundaki ıslah faaliyetleri çerçevesinde oluşturulan yeni ordu teşkilatlanmasında 26’ncı Piyade Alayı, 4’üncü Ordu’ya mensup 7’nci Tümen emrinde Erzurum-Kızılkilise’de teşkil edilmiştir. Erzurum-Kızılkilise’de kurulan 26’ncı Piyade Alayı’nın ilk komutanlığını ise Albay Karabacak Abdullah Bey yapmıştır. Elimizde çok fazla bilgi ve belge olmamasına rağmen 26’ncı Piyade Alayı’nın bu bölgede kurulmasının sebebi, Berlin Antlaşması’nın sonucu olarak Kars, Ardahan ve Batum’un Rusya’ya bırakılmasıyla Erzurum’un Rusya ile sınır komşusu olması ve bu durumdan doğan sınır güvenliği ve bölgenin siyasi ve demografik yapısı göz önüne alındığında Ermeni ve Kürt ayaklanmalarına karşı bir iç güvenlik meselesi olduğu kabul edilmektedir. 26’ncı Piyade Alayı, 1894-1895 yılları arasında 4’üncü Ordu, 13’üncü Liva’ya bağlı olarak Harput bölgesindeki Ermeni ayaklanmaları esnasında nizamiye alayı olarak görev yapmıştır. Bununla beraber 26’ncı Piyade Alayı kurulduğu tarihten itibaren 1911 yılına kadar geçen süre içerisinde; Erzurum, Erzincan, Trabzon, Rize, Bayburt, Harput, Hopa, Beyazıt bölgelerinde görev yapmıştır. 26’ncı Piyade Alayı’nın kurulmasından sonra yaşanan olaylar silsilesi ve görev yaptığı yerler de alayın sınır ve iç güvenliği sağlama unsuru olarak bölgede bulunduğunu destekler niteliktedir. 26’ncı Piyade Alayı, 1880 yılında Erzurum’da kurulduktan ve daha sonra Babaeski’ye gittiği yıl olan 1911 yılına kadar dört tabur ve bir mızıka bölüğüyle Doğu Anadolu bölgesinde görev yapmıştır.
Balkanlarda artan gerginlik ve savaş emarelerinin artmasıyla 1911 yılında ilan edilen seferberlik emriyle beraber Babaeski’ye kaydırılan 26’ncı Piyade Alayı, 1’inci Ordu, 3’üncü Kolordu, 9’uncu Tümen emrine girmiştir. 17 Ekim 1912’de, büyük Bulgar taarruzunun başlamasından bir gece önce 1’inci Ordu, “Şark Ordusu” ismini alarak genel karargahı İstanbul’dan Lüleburgaz’a sevk edilmiştir. Balkan Harbi esnasında 26’ncı Piyade Alayı’nın da bağlı bulunduğu 9’uncu Tümen’in, Osmanlı ordusunun 22/23 Ekim 1912 tarihlerinde Çatalca hattına geri çekilişi esnasında Kırklareli civarında Bulgar taarruzunu yavaşlatması, harbin kırılma noktalarından birini teşkil etmiştir. Hasan İzzet Paşa komutasındaki 9’uncu Tümen’in buradaki savunması sayesinde, 3’üncü Kolordu’nun diğer bağlıları Bulgarlardan daha önce Kırklareli’ye girebilmiştir. 26’ncı Piyade Alayı; Balkan Harbi’nde, Kırklareli-Süloğlu, Pınarhisar-Lüleburgaz, Çatalca Muharebeleri ile Edirne ve Kırklareli’nin geri alınması için yapılan muharebelerde çarpışmıştır. 26’ncı Piyade Alayı Balkan Harbi’nde alay komutanı Yarbay Edip Bey dahil olmak üzere beş subay, elli asker zayiat vermiştir. 26’ncı Piyade Alayı’nın 23 Temmuz 1913 tarihinde Edirne’nin geri alınması için yapılan muharebede yer aldığı göz önüne alındığında, 1913 yılının ikinci yarısında ya da 1914 yılının hemen başında Çanakkale bölgesine geldiği varsayılabilmektedir.
26’ncı Piyade Alayı Çanakkale’de
Bazı kaynaklarda 26’ncı Piyade Alayı’nın Çanakkale’ye geldiği tarih olarak 1914 yılının Temmuz ayı yazılmış olsa da bu kesinlikle yanlış bir bilgidir. Esad Paşa’nın hatıralarında belirttiği üzere 26’ncı Piyade Alayı’nın 1’inci Taburu, 5 Şubat 1914 [23 Kânun-ı Sânî 1329] tarihinde Başkumandanlıktan gelen emir üzerine Gelibolu’dan Saratov vapuru ile Tekirdağ’a gönderilmiş, oradan da İstanbul ve Basra’ya doğru yola çıkmıştır. Bu durum 26’ncı Piyade Alayı’nın 1914 yılı başlarında Çanakkale’de bulunduğunun kesin kanıtıdır. 26’ncı Piyade Alayı, 31 Temmuz 1914’te ilan edilen ordu seferberlik emrini, Binbaşı Kadri Bey komutasında Çanakkale, Ece Ova’da almıştır.
9’uncu Tümen’e bağlı olarak 26’ncı Piyade Alayı, 31 Temmuz 1914 saat 12.15’te seferberlik emrini aldığında üç taburlu, 25 subay, 621 asker ve 106 hayvan mevcudunda hazır bulunmuştur. Ancak bu mevcut Çanakkale Cephesi özelinde yanıltıcı olmaktadır. Çünkü daha önce bahsedildiği üzere alayın 1’inci Tabur’u Basra’dadır. 31 Temmuz 1914’te ilan edilen seferberlik çerçevesinde seferberliğini en hızlı tamamlayan birlik, 3’üncü Kolordu olmuştur. 14 Ağustos 1914 tarihinde, 13 gün gibi kısa bir sürede seferberliğini tamamlayan kolordunun mensubu olan 9’uncu Tümen emrindeki 26’ncı Piyade Alayı’nın mevcudu, 55 subay, 4.662 asker ve 410 hayvana ulaşmıştır. 5 Ağustos 1914 tarihinde verilen Başkomutanlık emriyle 26’ncı Piyade Alayı 9’uncu Tümenle birlikte, Çanakkale Müstahkem Mevkii Komutanlığı emri altına girmiştir. 16 Ağustos 1914’te, Basra’da olan 1’inci Tabur yerine yeni bir tabur oluşturulması emri verilmiş ve 27 Ağustos 1914’te oluşturulan bu yeni taburla beraber alay, üç taburluk kuvvete erişmiştir. 13 Eylül 1914 tarihinde 26’ncı Piyade Alayı, emrinde bulunan Bursa Seyyar Jandarma Taburu, 9’uncu Sahra Topçu Alayı, 3’üncü Dağ Batarya Taburu, bir istihkâm takımı ve bir süvari takımı ile kıyı gözetlemesi ve savunması vazifesine memur edilmiştir.
Seferberlik öncesi Seddülbahir kıyılarını tek bir bölükle tahkim eden alay, 3 Ekim 1914 tarihinde Müstahkem Mevkii Komutanlığı’ndan aldığı emirle bölgeyi 3’üncü Taburuyla takviye etmiştir. 4 Ekim 1914’te 8’inci Dağ Bataryası ve Alçıtepe’de 10,5 cm’lik bir obüs bataryası, 3’üncü Tabur emrine verilerek kıyı savunması desteklenmiştir. 13 Kasım 1914 tarihine kadar Sarıtepe civarından Helles Burnu’na kadar olan 3’üncü Tabur’un sorumluluk sahası, Bursa Seyyar Jandarma Taburunun bölgeden ayrılmasıyla birlikte Zığındere-Sarıtepe hattına kadar uzamış, Kumtepe’yi ise 2’nci Tabur’un üç mangalık bir astsubay müfrezesi devralmıştır. 3’üncü Tabur’un kıyı savunma vazifesi sırasında 29 Aralık 1914’te İngilizlerin Morto Limanı civarına keşif amaçlı üç asker çıkardığı ancak Türk gözetleme postaları tarafından karaya çıkan askerlere hemen ateş açılarak geri atıldığı raporu, 3’üncü Tabur Komutanı Binbaşı Mahmud Sabri Bey tarafından bildirilmiştir. Bu keşif hareketi, İngilizlerin Seddülbahir bölgesine yaptıkları ilk karaya ayak basma hareketidir.
19 Şubat 1915 tarihindeki Müttefik Filo bombardımanı esnasında 26’ncı Piyade Alayı’nın 3 ve 4’üncü Taburları Maydos Müfrezesinin Sol Cenâh Müfrezesi’ne bağlı olarak kıyı gözetleme ve savunmaz vazifesinde bulunurken 2’nci Tabur, Sarafim Çiftliği’nde ihtiyatı teşkil etmektedir. 19 Şubat günü gerçekleşen bombardımanlarda Birleşik Filo, Seddülbahir sahillerine yaklaşık 600 kadar top mermisi atmıştır. Sahil mıntıkasından alınan rapora göre İngilizlerin amiral gemisi, yapılan karşı ateşte hasar alırken Türk tarafından bir subay ve bir asker şehit olmuş, bir asker de hafif yaralanmıştır.
Birleşik Filo, 19 Şubat’tan sonra 25 Şubat 1915’te de büyük çaplı bir bombardımana başlamıştır. Bu bombardıman esnasında Seddülbahir bölgesinde bulunan 26’ncı Piyade Alayı, 19’uncu Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal Bey’in [ATATÜRK] Eceabat’a gelmesiyle birlikte oluşturulan yeni savunma tertibatında harp hareketi olarak 19’uncu Tümen’e bağlanmıştır. Bu yeni savunma tertibatına göre Gelibolu Yarımadası’nın sahil gözetleme ve savunma vazifesi 19’uncu Tümen’e verilirken 9’uncu Tümen, Anadolu Yakası’na yapılacak olası bir çıkarmayı gözetleme ve savunma vazifesine memur edilmiştir. 25 Şubat bombardımanı ile eş zamanlı olarak Ertuğrul Tabyasının hemen batısında yer alan fener mevkiine asker çıkaran İngilizleri 26’ncı Piyade Alayı’nın 2’nci Taburu karşılayarak olası bir yarma harekâtını engellemiştir. Bu bombardıman esnasında Ertuğrul Tabyası kullanılamayacak hale gelmiş ve sahil mıntıkasındaki tüm topçu birlikleri geri çekilmiştir.
25 Şubat 1915’te harp hareketi olarak komutanlığını Yarbay Mustafa Kemal Bey’in [ATATÜRK] yaptığı 19’uncu Tümen’e bağlanan 26’ncı Piyade Alayı’nın, 26 Şubat 1915 tarihinde gelen yeni savunma tertibatı emrince bir taburu, bir sahra bataryası ve tümenden tahsis edilmiş bir makinalı tüfek takımı Kirte’de ihtiyatta, beş bölüğü ve iki obüs bataryası Tekke ve Morto Koyları arasında, bir sahra top bataryası Çifteçamlar Tepesi’nde, üç obüs bataryası Domuzdere’nin kuzeyindeki tepe gerisinde, iki bölüğü Kumtepe’de ve bir bölüğü Zığındere ve Sarıtepe’de konuşlanmıştır. 26’ncı Piyade Alayı bu tarihte bünyesindeki diğer birliklerle beraber Sol Yan Müfreze Komutanlığı’nı teşkil etmektedir. Sol Yan Müfreze Komutanlığına ise 26’ncı Piyade Alayı Komutanı Binbaşı Kadri Bey tayin edilmiştir.
25 Şubat’ta fener bölgesine keşif çıkarması yapan İngilizlerin geri püskürtülmesinden sonra 4 Mart 1915’te dört İngiliz zırhlısının bombardımanı ile desteklenen yine küçük bir İngiliz keşif birliği, Seddülbahir bölgesinde karaya çıkmış ancak şiddetli karşı ateş neticesinde geri çekilmek zorunda kalmıştır. Bu çatışmada 26’ncı Piyade Alayı’ndan dört asker şehit olurken 14 tanesi de yaralanmıştır. Bu tarihte 3’üncü Tabur, Morto Koyu-Tekke Koyu-Harapkale hattında, 4’üncü Tabur, Kumtepe-Sarıtepe-Zığındere hattında konuşlu iken 2’nci Tabur, Sarafim Çiftliği’nde ihtiyat durumundadır.
18 Mart 1915’te Birleşik Filo’nun büyük Boğaz taarruzu sabah saatlerinde başlamıştır. Bu tarihte 26’ncı Piyade Alayı harp hareketi olarak hala Yarbay Mustafa Kemal Bey’e [ATATÜRK] bağlı şekilde karaya olası bir çıkarma hareketine karşı teyakkuz halinde bulunmuştur. Cevad Paşa [ÇOBANLI], 18 Mart günü Rumeli yakasında Yarbay Mustafa Kemal Beyle [ATATÜRK] birlikte Kirte Köyü’ne gelerek durum değerlendirmesi yaptıktan sonra öğleden sonra Anadolu yakasına geçerek Boğaz Muharebesi’ne komuta etmiştir. Kirte’de yapılan değerlendirmede kıyı savunması ve Boğaz Harekâtı’nın ilerleyişini gözetleme konuları asıl mesele olmuştur. 18 Mart 1915 sabahı Boğaz’a hâkim sırtlarda bulunan 26’ncı Piyade Alayı’nın gözetleme postalarından gelen gözetleme raporlarında, 18 Mart gününde Boğaz’dan giriş ve çıkış yapan gemilerin sistemleri ve sayıları, muharebenin gidişatı ve Türk kıyı savunmasının durumu 19’uncu Tümen Komutanlığına bildirilmiştir. 26’ncı Piyade Alayı, yaklaşık yedi saat süren 18 Mart Boğaz Muharebesi sırasında gözetleme vazifesinin yanında karaya çıkan muhtelif keşif çıkarmalarına karşı da müttefik kuvvetleri geri çekilmeye mecbur bırakmıştır.
18 Mart günü Seddülbahir bölgesinin ve Boğaz tahkimatının ağır bombardıman altına alınması neticesinde yıpranan 26’ncı Piyade Alayı’nın birlikleri, 21-22 Mart 1915’te Seddülbahir bölgesindeki görevini 77’nci Piyade Alayı’na teslim etme ve Maydos’taki karargâha çekilme emri almış ve 23 Mart 1915 sabahı Maydos’a ulaşmıştır. Ertesi gün, 24 Mart 1915’te İtilaf kuvvetlerinin bir kara harekâtı hazırlığı içerisinde bulunduğunun istihbaratı gelince 5’inci Ordu’ya bağlı olarak cephede Anadolu ve Rumeli olmak üzere iki ana savunma mıntıkası oluşturulmuş ve Rumeli Mıntıkası Komutanlığına aynı zamanda 9’uncu Tümen Komutanı olarak görev yapan Albay Halil Sami Bey getirilmiştir. Yeni teşkilatlanmada Gelibolu Yarımadası’na yapılacak herhangi bir çıkarma harekâtını savunma vazifesi, 9’uncu Tümen birlikleri ve Bursa Seyyar Jandarma Taburuna verilmiştir. 9’uncu Tümen’in Gelibolu Yarımadası’nın kıy savunmasına memur edilmesiyle 26’ncı Piyade Alayı da Seddülbahir bölgesindeki eski vaziyetini almıştır. 9’uncu Tümen’in diğer bir alayı olan 25’inci Piyade Alayı da bu yeni teşkilatlanma gereğince 24 Mart 1915’te Anadolu yakasından Maydos’a gelmiştir. Gelibolu Yarımadası’na taze birlikleriyle gelen 25’inci Piyade Alayı, 28 Mart 1915’te 26’ncı Piyade Alayı’nın işgal ettiği mevzileri ve vazifeyi teslim alma emri almıştır. Bu sırada mevzilerini 25’inci Piyade Alayı’na bırakan 26’ncı Piyade Alayı, Seddülbahir mıntıkasının ihtiyatı olarak Sarafim Çiftliği’ne konuşlandırılmıştır. 17 Nisan 1915 tarihinde öğleden sonra saat 15.00’te Sarafim Çiftliği’nde tatbikât yapmakta olan 57’nci Piyade Alayı’nı hedef alan İngiliz uçakları, çiftlik civarını bombardıman etmiştir. Bu esnada Sarafim Çiftliği’nde bulunan 26’ncı Piyade Alayı’nın ordugâhına isabet eden birkaç bomba, 26’ncı Piyade Alayı ordugâhında zayiata sebep olmuştur. 26’ncı Piyade Alayı, 21-22 Nisan 1915 tarihine kadar bu bölgede ihtiyatta kaldıktan sonra İngilizlerin artan faaliyetleri ve karaya asker çıkarma emareleri sonucu tekrar eski mevzilerini almıştır. Bunun sebebi 26’ncı Piyade Alayı’nın çok uzun süredir bölgede bulunması ve bu sebeple de bölgeyi çok iyi tanımasıdır.
26’ncı Piyade Alayı’nın 25 Nisan 1915 ve Sonrası Faaliyetleri
25 Nisan 1915 günü, İngilizlerin, Seddülbahir bölgesindeki beş koya yaptığı çıkarma harekâtı ve ileri harekâtını büyük bir metanet ve dirayetle karşılayan sonradan 25’inci Piyade Alayı ile desteklenen 26’ncı Piyade Alayı, İngilizlerin ilk gün hedefine sekte vurmuş ve güney cephesi muharebelerinin mahiyetini değiştirerek mevzi muharebeleri için yapılacak olan tahkimat için zaman kazandırmıştır. 25 Nisan günü takviye birliği olarak ön hatta gönderilen 2’nci Tabur’a mensup Ezineli Yahya Çavuş’un Ertuğrul Koyu ve Gözcübaba Tepesi’ndeki inisiyatifi ve kahramanlığı 3’üncü Tabur Komutanı Binbaşı Mahmud Sabri’nin dikkatini çekmiş ve raporlarında kendisinin kahramanlıklarından bahsetmiştir. Ancak Binbaşı Mahmud Sabri’nin raporlarında belirttiği üzere 2’nci Tabur Komutanının [Binbaşı Şerif Bey] 25 Nisan günü yaralanması sebebiyle Yahya Çavuş’un kahramanlıklarının ancak bir kısmı günümüze ulaşabilmiştir. Yine aynı gün şehadete yürüyen Yüzbaşı Yusuf Kenan Bey de İkiz Koyu’nda karaya çıkan İngilizlere inisiyatif alarak yaptığı hücumla ilk gün muharebelerinin kırılma noktalarından birinde kahramanlık sahnesine çıkmıştır. 25 Nisan gecesi başlayan Türk taarruzunda da başrolü üstlenen 26’ncı Piyade Alayı, İngilizlerin tahkimat işlerini yavaşlatmışsa da İngilizleri denize dökmeyi başaramamıştır. 26 Nisan günü sabah saat 10.00’da alay karargâhından gelen geri çekilme emriyle birlikte Seddülbahir sahil mıntıkasından çekilme başlamıştır. 3’üncü Tabur Komutanı Binbaşı Mahmud Sabri Bey bu çekilmenin gece karanlığında yapılmasının daha mantıklı ve güvenli olacağını bildirmişse de emir kesindir ve saat 14.30’da geri çekilme hareketi başlamıştır. Gündüz olması sebebiyle Birleşik Filo’nun bombardımanı geri çekilen Türk kıtaatına oldukça fazla zayiat verdirmiştir. Yoğun bombardıman ve Kirte Deresi ile Kanlıdere’nin yağan şiddetli yağmur sonucu yer yer taşkınların meydana gelmesi kıtaatın dağılmasına ve düzensiz geri çekilmesine sebep olmuştur. 26’ncı Piyade Alayı Komutanı Binbaşı Kadri Bey, alayın saat 15.20’de tamamen geri çekildiğini 9’uncu Tümen’e bildirmiştir. 26’ncı Piyade Alayı’nın bu 25 ve 26 Nisan günlerindeki zayiatı; 10 subay 1.000 asker olmak üzere 1.010’dur.
Seddülbahir mıntıkasına iyice yerleşen Müttefik birliklerin bölgeden atılması için 27-28 Nisan 1915 gecesi bir karşı 26’ncı Piyade Alayı’nın da dahil olduğu bir taarruz planlanmıştır. Bu taarruz yetersiz koordinasyon ve geri çekilme esnasında dağılan birlikler sebebiyle oldukça cılız ve etkisiz olmuştur. 28 Nisan 1915’te, 26’ncı Piyade Alayı 3’üncü Tabur Komutanı Binbaşı Mahmud Sabri Bey’in inisiyatifiyle cephenin kaderini etkileyen I. Kirte Muharebesi yaşanmıştır. Kirte istikametinde sabah saatlerine hücuma kalkan İngiliz ve Fransız birlikleri Türk savunma hattında dalgalanmalara sebep olmuş ve 25’inci Piyade Alayı Komutanı Yarbay İrfan Bey’in kendi inisiyatifiyle geri çekilme emri vererek birliklerini cephe hattında bırakarak geri çekilmesi 25’inci Piyade Alayı askerlerini hatta başı boş bırakmıştır. Cephe hattında dağılmaya başlayan 25’inci Piyade Alayı askerlerini gören Binbaşı Mahmud Sabri Bey inisiyatif alarak bu askerleri tekrar hatta sokarak İngiliz ve Fransız birliklerini püskürtmeyi başarmıştır. Bu inisiyatif Çanakkale Kara Muharebelerinin dönüm noktalarından biri olmuştur. 26’ncı Piyade Alayı’nın I. Kirte Muharebesi’nde oldukça fazla zayiat verdiği bilinse de cephe hattındaki birliklerin birbirine karışması sebebiyle zayiat bilançosu hesaplanamamıştır.
Tahkimatını sağlamlaştıran Müttefik birliklerini bölgeden söküp atmak için 1-2 Mayıs 1915 tarihinde bir gece taarruzu planlanmıştır. I. Kirte Muharebesi’nde oldukça hırpalanan birlikler bu gece taarruzunda da meydana gelen koordinasyonsuzluk ve emir komutanın sekteye uğraması sebebiyle başarı elde edememiştir. Bu taarruzda 7’nci ve 9’uncu Tümenlerin toplam zayiatı 6.000 civarındadır ancak birliklerin birbirine karışması sebebiyle 26’ncı Piyade Alayı’nın zayiatı hesaplanamamıştır. Ancak bu gece taarruzunda alayın subay zayiatının oldukça fazla olduğu yazılan raporlardan anlaşılmaktadır. 3-4 Mayıs gecesi tekrar bir taarruz planlanmışsa da Albay von Zodenstern’den gelen taarruz emri çeviri hatalarından dolayı cephedeki birliklerce anlaşılamamıştır. Tüm bu soru işaretleri ve yanlış anlaşılmalar ile birlikte emirde belirtilen saatte Türk tarafı taarruza kalkmışsa da bazı birliklerin yerine çakılıp kalması ileri atılan 26’ncı Piyade Alayı’nın korkunç bir yan ateşe maruz kalmasına sebep olmuştur. 26’ncı Piyade Alayı’nın zayiatının çok fazla olması sebebiyle alay komutanı Binbaşı Kadri Bey, alayın artık bir iş göremeyeceğini belirterek alayının takviye edilmemesi durumunda görevden affını istediğini 9’uncu Tümen’e bildirmiştir.
I. Kirte Muharebesi’nde çarpışacak mevcudu kalmayan 26’ncı Piyade Alayı’nın kalan askerlerinden ancak bir taburluk bir kuvvet oluşturularak bu taburun komutası 19’uncu Piyade Alayı’na verilmiştir. 26’ncı Piyade Alayı’ndan oluşturulan bu kuvvet 19’uncu Piyade cephesinde İngilizlerle çarpışmıştır. Yaklaşık 10 gün içerisinde savaşamayacak duruma gelecek kadar zayiat veren 26’ncı Piyade Alayı bu tarihten sonra eksik kadrolarının tamamlanması için ihtiyat mevkilerine alınmıştır. 12 Haziran 1915 tarihinde eksik kadroları tamamlanan 26’ncı Piyade Alayı yine 9’uncu Tümen’e mensup olarak Kuzey Grup Komutanlığı emrine girmiştir. 22 Haziran 1915 tarihinde tekrar kıyı savunma ve gözetleme vazifesine memur edilen alay cephe kapanana kadar büyük muharebelere girmemiş gözetleme vazifesine devam etmiştir.
26’ncı Piyade Alayı, Millî Savunma Bakanlığı kayıtlarına göre Çanakkale’de 68 şehit vermiştir. Bu rakam alayın tarihçesinde zayiat olarak 970 er, 10 subay olarak verilmiştir. Çanakkale Muharebeleri’nin ilk haftasında yaşanan şiddetli çarpışmalar ve özellikle Seddülbahir bölgesindeki muharebelerde yaşanan kaos ve karmaşa, 26’ncı Piyade Alayı’nın toplam zayiatının sağlıklı bir şekilde tespit edilmesini imkânsız kılmaktadır. Ancak 26’ncı Piyade Alayı’nın muharebeler esnasındaki safahatına bakıldığında yaklaşık iki haftalık bir muharebe safhasından sonra gözetleme görevine memur edilmesinden zayiatının çok fazla olduğu tahmin edilmektedir.
Kaynakça
1312 Tarihli Maʻmûretü’l-Azîz Vilâyet Salnâmesi.
Akbay, Cemal. Osmanlı İmparatorluğu’nun Siyasi ve Askeri Hazırlıkları ile Harbe Girişi. Ankara: Genelkurmay Yayınevi, 2014.
Akgül, Suat. Yakın Tarihimizde Dersim İsyanları ve Gerçekler. İstanbul: Boğaziçi Yayınları, 1992.
ATASE Arşivi, BDH, Kls: 4836-65, Dos: H-4, H-10, Fih: 1-75.
ATASE Arşivi, BDH, Kls: 4836-65, Dos: H-4, H-10, Fih: 1-75a.
ATASE Arşivi, BDH, Kls: 5337, Dos: H-8, Fih: 1-12.
ATASE Arşivi, BDH, Kls: 5337, Dos: H-8, Fih: 1-12a.
ATASE Arşivi, BDH, Kls: 5337, Dos: H-8, Fih: 1-17.
ATASE Arşivi, BDH, Kls: 5337, Dos: H-8, Fih: 1-18.
ATASE Arşivi, BDH, Kls: 6-9565, Dos: H-1, Fih: 1-20.
ATASE Arşivi, BDH, Kls: 7-5025, Dos: 27, Fih: 1-10.
ATASE Arşivi, BDH, Kls: 7-5025, Dos: 27, Fih: 1-11.
ATASE Arşivi, BDH, Kls: 7-5025, Dos: 27, Fih: 1-36.
ATASE Arşivi, BDH, Kls: 7-5025, Dos: 27, Fih: 1-40.
ATASE Arşivi, BDH, Kls: 7-5025, Dos: 27, Fih: 1-7.
ATASE Arşivi, BDH, Kls: 7-5025, Dos: 27, Fih: 1-8.
ATASE Arşivi, BDH, Kls: 7-9746, Dos: H-1-65, Fih: 1-6.
ATASE Arşivi, BDH, Kls: 7-9746, Dos: H-1-65, Fih: 1.
ATASE Arşivi, BDH, Kls: 7-9746, Dos: H-3-65, Fih: 1-23.
ATASE Arşivi, BDH, Kls: 7-9746, Dos: H-3-65, Fih: 1-25.
Atatürk, Mustafa Kemal (Haz. Uluğ İğdemir). Arıburnu Muharebeleri Raporu. Ankara: TTK Yayınları, 1990.
Atatürk, Mustafa Kemal. Anafartalar Muharebâtı’na Ait Tarihçe. Ankara: TTK Yayınları, 1990.
Balkan Harbi Şark Ordusu II. Cilt, I. Kitap: Birinci Çatalca Muharebesi. Ankara: Genelkurmay Basımevi, 1993.
Baştepe, Hamdi. 26. Piyade Alayı Tarihçesi. 1937.
Belen, Fahri. Birinci Cihan Harbi’nde Türk Harbi 1915 Yılı Hareketleri. Ankara: Genelkurmay Basımevi, 1964.
Berlin Ahidnâmesi: Ayastefanos, Berlin, Kıbrıs Muâhedenâmeleri, İstanbul: Karabet Matbaası, 1908.
Bursalı Mehmed Nihad. Büyük Harbde Çanakkale Seferi. İstanbul: İlhami-Fevzi Matbaası, 1926.
Esad Paşa. Çanakkale Hatıraları. C.I.
Görgülü, İsmet. On Yıllık Harbin Kadrosu. Ankara: TTK Yayınları, 1993.
Greene, Francis Vinton. 93 Harbi:Tüm Cepheleriyle 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaş. (Çev., Sebahattin Şenol, Muhammet Şeviker), İstanbul: İz Yayıncılık, 2018.
Gürün, Kâmuran. Ermeni Dosyası. Bilgi Yayınevi, İstanbul 2012.
Harp Ceridelerine Göre Çanakkale Savaşları’nda 57. Alay. Haz. Murat Karataş, Buğra Terzi. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, 2021.
Karal, Enver Ziya. Osmanlı Tarihi. c. VIII, Ankara: TTK Yayınları, 1995.
Karataş, Murat. Haritalarla Çanakkale Kuzey Bölgesi Kara Muharebeleri. Ankara: Nobel Yayınevi, 2007.
Mahmud Muhtar Paşa. Balkan Harbi Üçüncü Kolordu’nun ve İkinci Doğu Ordusu’nun Muharebeleri. İstanbul: Parola Yayınları, 2016.
Muâhedât Mecmuası. C.IV, İstanbul 1298.
Oglander, C. F. Aspinall. Büyük Harbin Tarihi Gelibolu Askeri Harekâtı. C.I, İstanbul: Arma Yayınları, 2005.
Şenol, Alparslan. Balkan Savaşı’nda Trakya Muharebeleri 1912-1913. İstanbul: İlgi Kültür Sanat Yayınları, 2017.
Terzi, Buğra. “Çanakkale Kara Muharebeleri’nde 26. Alay’ın Rolü” (Yayınlanmamış Yükseklisans Tezi), Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Çanakkale 2019.
Atıf
Terzi, Buğra. “26’ncı Piyade Alayı”, Çanakkale Savaşları Ansiklopedisi, Ed. Murat Karataş, İstanbul: Çanakkale Savaşları Enstitüsü Yayınları (ISBN: 978-605-80897-7-8), 2022.
Buğra, Terzi, “26’ncı Piyade Alayı”, Çanakkale Savaşları Ansiklopedisi, Ed. Murat Karataş, Çanakkale Savaşları Enstitüsü Yayınları (ISBN: 978-605-80897-7-8), İstanbul 2022.
• Maddenin Dijital Nüshasını pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
DOI: https://doi.org/10.5281/zenodo.13737475